Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
TANGIBLE : English Turkish Redhouse

tan.gi.bletän'cıbıl sıfat
elle dokunulur/tutulur.
somut

TANGIBLE ASSESTS : English Turkish Redhouse

maddi aktifler

TANGLE : English Turkish Redhouse

tan.gletäng'gıl fiil
(ip, iplik, tel, zincir, saç v.b.'ni) karıştırmak, dolaştırmak, karmakarışık etmek; (ip, iplik, tel, zincir, saç v.b.) karışmak, dolaşmak, dolanmak.
with ile kavga etmek. isim
karışıklık, dolaşıklık.
kavga; münakaşa; ihtilaf

TANGLED : English Turkish Redhouse

tangledsıfat karışık, dolaşık, girift, girişik, karmaşık

TANGO : English Turkish Redhouse

tan.gotäng'go isim tango

TANGY : English Turkish Redhouse

tang.ytäng'i sıfat keskin (tat, koku)

TANK : English Turkish Redhouse

tanktängk isim
depo; tank: water tank su deposu.
askeri tank. fiil up (with) (taşıtın benzin deposunu) doldurmak

TANK CAR : English Turkish Redhouse

demiryolusarnıç vagonu

TANKED UP : English Turkish Redhouse

konuşma diliistimini almış, sarhoş

TANKER : English Turkish Redhouse

tank.ertäng'kır isim
tanker.
askeri tankçı

TANNER : English Turkish Redhouse

tan.nertän'ır isim tabak, sepici

TANNERY : English Turkish Redhouse

tanneryisim tabakhane

TANTALISE : English Turkish Redhouse

tan.ta.lisefiil, İngiliz İngilizcesi bakınız tantalize

TANTALIZE : English Turkish Redhouse

tan.ta.lizetän'tılayz fiil (birinde) boş ümitler uyandırmak: The belly dancer was tantalizing all the men in the group. Dansöz gruptaki tüm erkekleri tahrik ediyordu

TANTAMOUNT : English Turkish Redhouse

tan.ta.mounttän'tımaunt sıfat bakınız be tantamount to

TANTRUM : English Turkish Redhouse

tan.trumtän'trım isim (hiddetten) bağırıp çağırıp tepinme

TANZANIA : English Turkish Redhouse

Tan.za.ni.atänzıni'yı isim Tanzanya

TANZANIAN : English Turkish Redhouse

isimTanzanyalı. sıfat
Tanzan ya, Tanzanya'ya özgü.
Tanzanyalı

TAOISM : English Turkish Redhouse

Tao.ismdau'wîzım, tau'wîzım isim Taoizm

TAOIST : English Turkish Redhouse

Taoistsıfat, isim Taoist

TAP : English Turkish Redhouse

taptäp fiil (tapped, tapping) hafifçe vurmak; tıkırdatmak. isim hafif vuruş; tıkırtı

TAPE : English Turkish Redhouse

tapeteyp isim
bant: magnetic tape manyetik bant. adhesive tape (yapıştırıcı) bant.
(dolu) bant, bant kaydı. fiil
bantlamak, bantla tutturmak.
banda almak/kaydetmek; bant doldurmak

TAPE DECK : English Turkish Redhouse

teyp; kasetçalar

TAPE MEASURE : English Turkish Redhouse

mezura, mezür, şerit metre

TAPE PLAYER : English Turkish Redhouse

teyp; kasetçalar