Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
TART : English Turkish Redhouse

tarttart isim
ahçılık tart.
konuşma dili fahişe, orospu, paçoz

TART SOMEONE UP : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesi, konuşma dilibirini/bir şeyi allayıp pullamak

TART SOMETHING UP : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesi, konuşma dilibirini/bir şeyi allayıp pullamak

TARTAN : English Turkish Redhouse

tar.tantar'tın isim ekose kumaş veya desen. sıfat ekose

TARTAR : English Turkish Redhouse

tar.tartar'tır isim
tartar.
kefeki, pesek

TASK : English Turkish Redhouse

tasktäsk isim iş, görev, vazife; ödev

TASK FORCE : English Turkish Redhouse

askeri özel görev kuvveti.
geçici bir süre için işbirliği yapanlardan oluşan grup

TASKMASTER : English Turkish Redhouse

task.mas.tertäsk'mästır isim amir, başkan

TASSEL : English Turkish Redhouse

tas.seltäs'ıl isim püskül

TASTE : English Turkish Redhouse

tasteteyst fiil
i tatmak,
in tadına bakmak;
in tadını almak.
(bir şeyin) (belli bir) tadı olmak.
i yaşamak,
i tatmak

TASTEFUL : English Turkish Redhouse

taste.fulteyst'fıl sıfat zevkli, güzel bir zevki yansıtan

TASTELESS : English Turkish Redhouse

taste.lessteyst'lîs sıfat
tadı olmayan, tatsız, yavan (yemek).
zevksiz

TASTY : English Turkish Redhouse

tast.yteys'ti sıfat tadı güzel, lezzetli

TATTER : English Turkish Redhouse

tat.tertät'ır isim bakınız be dressed in tatters be in tatters

TATTERED : English Turkish Redhouse

tat.teredtät'ırd sıfat
yırtık pırtık, lime lime.
üstü başı yırtık pırtık

TATTLE : English Turkish Redhouse

tat.tletät'ıl fiil on (birinin) ortaya dökülmesini istemediği bir şeyi başkasına söylemek: Don't you tattle on me! Beni gammazlama!

TATTLER : English Turkish Redhouse

tat.tlerisim birinin ortaya dökülmesini istemediği bir şeyi başkasına söyleyen kimse, gammaz

TATTLETALE : English Turkish Redhouse

tat.tle.taletät'ılteyl isim birinin ortaya dökülmesini istemediği bir şeyi başkasına söyleyen kimse, gammaz

TATTOO : English Turkish Redhouse

tat.tootätu' isim, askeri ışık söndür borusu veya trampeti

TAUGHT : English Turkish Redhouse

taughttôt fiil bakınız teach

TAUNT : English Turkish Redhouse

taunttônt fiil alay ederek sataşmak. isim (sataşmak için söylenen alaylı) laf

TAUT : English Turkish Redhouse

tauttôt sıfat
gergin, iyice gerilmiş (ip, tel v.b.).
gergin (sinirler)

TAVERN : English Turkish Redhouse

tav.erntäv'ırn isim meyhane, bar

TAWDRY : English Turkish Redhouse

taw.drytô'dri sıfat adi bir şekilde gösterişli, cafcaflı

TAWNY : English Turkish Redhouse

taw.nytô'ni sıfat sarımsı kahverengi