Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
THE ARGENTINE : English Turkish Redhouse

Arjantin

THE AUTHORITIES : English Turkish Redhouse

yetkili kişiler

THE AYES HAVE IT. : English Turkish Redhouse

Lehte oy kullananlar kazandı

THE BACK OF BEYOND : English Turkish Redhouse

konuşma dilidağ başı, çok ücra bir yer

THE BAHAMAS : English Turkish Redhouse

Bahama Adaları

THE BANE OF ONE'S EXISTENCE : English Turkish Redhouse

aşının derdi, baş belası

THE BEATEN PATH : English Turkish Redhouse

herkesin geçtiği yol, işlek yol

THE BENDS : English Turkish Redhouse

(dalgıçlarda) vurgun

THE BEST PART : English Turkish Redhouse

yarısından fazla, çoğu: the best part of the day günün çoğu

THE BETTER PART : English Turkish Redhouse

yarısından fazla, çoğu: the better part of the night gecenin çoğu

THE BIG BEAR : English Turkish Redhouse

gökbilimBüyükayı

THE BIG DIPPER : English Turkish Redhouse

gökbilimBüyükayı

THE BLAHS : English Turkish Redhouse

can sıkıntısı

THE BLESSED SACRAMENT : English Turkish Redhouse

(komünyonda kullanılan) kutsanmış ekmek

THE BLIND : English Turkish Redhouse

körler

THE BLUE : English Turkish Redhouse

şiir
gök, sema.
deniz.
mavilik

THE BLUES : English Turkish Redhouse

müzikbir çeşit caz müziği

THE BOOK OF PSALMS : English Turkish Redhouse

(Kitabı Mukaddes'teki) Mezmurlar Kitabı

THE BOONDOCKS : English Turkish Redhouse

çoğultaşra

THE BOONIES : English Turkish Redhouse

çoğul, konuşma dilitaşra

THE BOOT IS ON THE OTHER FOOT. : English Turkish Redhouse

Durum tam tersine döndü

THE BOTTOM LINE : English Turkish Redhouse

konuşma dili
en önemli şey.
sonuç, netice

THE BOYS HAD THEMSELVES A TIME. : English Turkish Redhouse

Çocuklar eğlendiler

THE BREAK OF DAY : English Turkish Redhouse

günün ağarması

THE BRITISH : English Turkish Redhouse

çoğulBritanyalılar