Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
THE INTERNATIONAL DATE LINE : English Turkish Redhouse

gündeğişme çizgisi

THE INTERNATIONAL MONETARY FUND : English Turkish Redhouse

Uluslararası Para Fonu

THE IRISH : English Turkish Redhouse

İrlandalılar

THE IRISH REPUBLIC : English Turkish Redhouse

İrlanda Cumhuriyeti

THE IRISH SEA : English Turkish Redhouse

İrlanda Denizi

THE IRON AGE : English Turkish Redhouse

Demir Devri

THE IRON CURTAIN : English Turkish Redhouse

demirperde

THE ISLE OF MAN : English Turkish Redhouse

Man Adası

THE IVORY COAST : English Turkish Redhouse

Fildişi Kıyısı, Fildişi Sahili

THE KHYBER : English Turkish Redhouse

Hayber Geçidi

THE KHYBER PASS : English Turkish Redhouse

Hayber Geçidi

THE KIDS : English Turkish Redhouse

çocuklar.
bizimkiler.
arkadaşlar

THE KISSING DISEASE : English Turkish Redhouse

öpüşme hastalığı, intani mononükleoz

THE KNOWN : English Turkish Redhouse

matematikbilinen

THE KREMLIN : English Turkish Redhouse

Kremlin

THE LABOR PARTY : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesiİşçi Partisi

THE LAST DAY : English Turkish Redhouse

mahşer günü, kıyamet günü

THE LAST JUDGEMENT : English Turkish Redhouse

kıyamet

THE LAST JUDGMENT : English Turkish Redhouse

kıyamet

THE LAST TWO : English Turkish Redhouse

son ve sondan önceki

THE LAST WORD IN : English Turkish Redhouse

(bir şeyin) en çağdaş, en geliştirilmiş veya son model örneği: It's the last word in computers. Bilgisayarların en modern olanı

THE LAST WORD ON THE MATTER : English Turkish Redhouse

konu hakkında son ve kesin söz

THE LAW : English Turkish Redhouse

konuşma dilipolis

THE LEOPARD CANNOT CHANGE ITS SPOTS. : English Turkish Redhouse

Huylu huyundan vazgeçmez./Huy canın altındadır./Can çıkmayınca huy çıkmaz

THE LESSER OF : English Turkish Redhouse

(iki kimse veya şeyin) küçüğü