Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

THE SMALL HOURS : English Turkish Redhouse

gece yarısından sonraki ilk saatler

THE SNIFFLES : English Turkish Redhouse

konuşma dilihafif nezle

THE SOCIAL SCIENCES : English Turkish Redhouse

toplumsal bilimler

THE SOCIAL SECURITY : English Turkish Redhouse

sosyal sigorta

THE SOLAR SYSTEM : English Turkish Redhouse

gökbilimgüneş sistemi

THE SOUTH POLE : English Turkish Redhouse

Güney Kutbu

THE SOUTH SEA : English Turkish Redhouse

tarihBüyük Okyanus

THE SOUTHERN CROSS : English Turkish Redhouse

gökbilimGüneyhaçı

THE SOUTHERN HEMISPHERE : English Turkish Redhouse

Güney Yarıküre

THE SOVIET UNION : English Turkish Redhouse

Sovyetler Birliği

THE SOVIETS : English Turkish Redhouse

Sovyetler, Sovyetler Birliği'nin halkı/liderleri/silahlı kuvvetleri

THE SPANISH : English Turkish Redhouse

İspanyollar, İspanya halkı

THE SPITTING IMAGE OF : English Turkish Redhouse

tıpkısı, benzeri, aynı, hık demiş burnundan düşmüş

THE STACKS : English Turkish Redhouse

(kütüphanedeki) kitaplıklar

THE STAFF OF LIFE : English Turkish Redhouse

ekmek

THE STATE DEPARTMENT : English Turkish Redhouse

Amerikan İngilizcesiDışişleri Bakanlığı

THE STATES : English Turkish Redhouse

konuşma diliAmerika (Amrika birleşik Devletleri)

THE STATUS QUO : English Turkish Redhouse

statüko

THE STICKS : English Turkish Redhouse

konuşma dilitaşra, dağ başı gibi yer

THE STONE AGE : English Turkish Redhouse

taş devri

THE STRAW THAT BROKE THE CAMEL'S BACK : English Turkish Redhouse

ardağı taşıran son damla

THE SUBCONSCIOUS : English Turkish Redhouse

ilinçaltı, şuuraltı

THE SUBTROPICS : English Turkish Redhouse

astropika

THE SUBURBS : English Turkish Redhouse

anliyö

THE SUDAN : English Turkish Redhouse

coğrafya
Sudan.
Sudan, Sudan Cumhuriyeti