Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
THE VERY IDEA! : English Turkish Redhouse

Olacak şey mi?/Olacak şey değil!/Ne biçim şey bu!

THE VERY IMAGE OF : English Turkish Redhouse

tıpkısı, benzeri, aynı, hık demiş burnundan düşmüş

THE VERY REVEREND : English Turkish Redhouse

HristiyanlıkMuhterem (katedral dekanının isminden önce kullanılan unvan): the Very Reverend Jonathan Swift Muhterem Jonathan Swift

THE VIRGIN : English Turkish Redhouse

Hazreti Meryem

THE WALLS HAVE EARS. : English Turkish Redhouse

Yerin kulağı var

THE WELSH : English Turkish Redhouse

Galliler, Galler Ülkesi halkı

THE WEST INDIES : English Turkish Redhouse

Antiller, Antil Adaları

THE WESTERN HEMISPHERE : English Turkish Redhouse

Batı Yarıküre

THE WHEREWITHAL : English Turkish Redhouse

para: Just how do I get the wherewithal to do all this? Bütün bu işleri yapacak parayı nasıl bulayım?

THE WHITE HOUSE : English Turkish Redhouse

Beyaz Saray

THE WHOLE BALL OF WAX : English Turkish Redhouse

konuşma diliher şey

THE WHOLE KIT AND CABOODLE : English Turkish Redhouse

konuşma dilitakım taklavat, topu, hepsi birden

THE WHOLE LOT : English Turkish Redhouse

hepsi

THE WHOLE OF : English Turkish Redhouse

-in bütünü: That sentence sums up the whole of their philosophy. O cümle felsefelerinin bütününü özetliyor

THE WHOLE SHEBANG : English Turkish Redhouse

hepsi, tümü, bütünü

THE WHOLE SHOOTING MATCH : English Turkish Redhouse

hepsi, sürü sepet

THE WILD : English Turkish Redhouse

ıssız yer, dağ başı, kır

THE WIND IS DOWN. : English Turkish Redhouse

Rüzgâr hafifledi

THE WORSE FOR LIQUOR : English Turkish Redhouse

oldukça sarhoş

THE WORSE FOR WEAR : English Turkish Redhouse

eskimiş, çok kullanıldığı belli

THE WORST : English Turkish Redhouse

en kötüsü, en fenası: This is the worst I've seen. Gördüklerimin en kötüsü bu. I think we're through the worst of it. En kötüsünü atlattık galiba

THE WOUNDED : English Turkish Redhouse

çoğulyaralılar

THE YEMEN : English Turkish Redhouse

Yemen

THE YOUNG : English Turkish Redhouse

gençler