English Turkish Redhouse
TIGER : English Turkish Redhouse
ti.gertay'gır isim kaplan
TIGER LILY : English Turkish Redhouse
pars zambağı, kaplan postu
TIGHT : English Turkish Redhouse
tighttayt sıfat
sıkışmış: The lid of the qar is so tight I can't open it. Kavanozun kapağı öyle sıkışmış ki açamıyorum.
iyice gerilmiş, gergin.
dar veya sıkı (giysi).
aralarında az aralık bulunan, sık (saflar).
konuşma dili sıkı, cimri.
konuşma dili sarhoş.
temin edilmesi zor (bir malzeme). zarf sıkı, sıkı bir şekilde: Hold on tight! Sıkı tutun/sarıl!
TIGHTEN : English Turkish Redhouse
tight.entayt'ın fiil (vida v.b.'ni) sıkıştırmak; (kemer v.b.'ni) sıkmak; (adale, ip v.b.'ni) germek; gerilmek, gerginleşmek
TIGHTEN ONE'S BELT : English Turkish Redhouse
kemerini sıkmak, daha tutumlu davranmak
TIGHTEN UP ON : English Turkish Redhouse
(kanunu) daha etkili bir hale getirmek, sertleştirmek
TIGHTFISTED : English Turkish Redhouse
tight.fist.edtayt'fîs'tîd sıfat eli sıkı, cimri
TIGHTLIPPED : English Turkish Redhouse
tight.lippedtayt'lîpt' sıfat ağzı sıkı, ağzı pek, ağzı kilitli, sır saklayan, ketum
TIGHTROPE : English Turkish Redhouse
tight.ropetayt'rop isim cambazların üzerinde yürüdüğü sıkı gerilmiş ip
TIGHTROPE WALKER : English Turkish Redhouse
ip cambazı
TIGHTS : English Turkish Redhouse
tightstayts isim, çoğul leotar
TIGHTWAD : English Turkish Redhouse
tight.wadtayt'wad isim, konuşma dili cimri
TIGRESS : English Turkish Redhouse
ti.gresstay'grîs isim dişi kaplan
TIGRIS : English Turkish Redhouse
Ti.gristay'grîs isim bakınız the Tigris
TILE : English Turkish Redhouse
tiletayl isim
kiremit.
karo; karo fayans, fayans; karo seramik, seramik; karo mozaik; çini.
künk. fiil
(damı) kiremitle kaplamak.
(duvarı, yeri) karoyla kaplamak
TILL : English Turkish Redhouse
tilltîl edat, bağlaç
e kadar: till Monday pazartesiye kadar. till Ankara Ankara'ya kadar
TILL FURTHER NOTICE : English Turkish Redhouse
yeni bir talimat verilene kadar, yeni bir duyuruya kadar
TILL FURTHER ORDERS : English Turkish Redhouse
aşka emir gelinceye kadar
TILL WHEN : English Turkish Redhouse
konuşma dilibakınız until when
TILL WHEN? : English Turkish Redhouse
konuşma dilibakınız Until when?
TILLER : English Turkish Redhouse
till.ertîl'ır isim (dümene takılan) yeke
TILT : English Turkish Redhouse
tilttîlt fiil
(bir şeyi) (bir yöne) yatırmak veya eğmek: He tilted his chair back. Sandalyesini arkaya doğru yatırdı.
yan yatmak, bir yöne doğru eğilmek. isim meyil, eğim
TILT OVER : English Turkish Redhouse
yan yatarak devrilmek
TILT SOMETHING OVER : English Turkish Redhouse
ir şeyi yan yatırarak devirmek
TILT THE BALANCE : English Turkish Redhouse
(bir şey) (başka bir şeyin) sonucunu etkilemek: Your vote has tilted the balance in our favor. Oyunuz sayesinde sonuç bizim lehimize oldu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani