Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
TO A MAN : English Turkish Redhouse

onların hepsi: To a man they were for it. Onların hepsi onu destekliyordu

TO A T : English Turkish Redhouse

tam bir şekilde, tam: It suits you to a T. Tam sana göre bir şey

TO A WOMAN : English Turkish Redhouse

onların hepsi: To a man they were for it. Onların hepsi onu destekliyordu

TO ALL APPEARANCES : English Turkish Redhouse

görünüşe göre

TO AND FRO : English Turkish Redhouse

ir yandan öbür yana; bir aşağı bir yukarı

TO BE ABLE TO : English Turkish Redhouse

-ebilmek: to be able to go gidebilmek

TO BE CONCLUDED : English Turkish Redhouse

devamı var, arkası var

TO BE IMPRACTICAL : English Turkish Redhouse

pratik davranmamak

TO BE SURE : English Turkish Redhouse

muhakkak

TO BOOT : English Turkish Redhouse

ir de, hem de: I'll give you a pony, and a million liras to boot. Sana bir midilli, üstüne de bir milyon lira vereceğim. She's bad-tempered, and ugly to boot. Kendisi huysuz, bir de çirkin

TO COME : English Turkish Redhouse

önümüzdeki, gelecek: in the years to come gelecek yıllarda

TO DATE : English Turkish Redhouse

ugüne kadar

TO GOOD PURPOSE : English Turkish Redhouse

iyi sonuç vererek, yararlı biçimde

TO HELL WITH IT. : English Turkish Redhouse

Boş ver

TO LET : English Turkish Redhouse

kiralık

TO MAKE MATTERS WORSE : English Turkish Redhouse

işin daha da kötüsü, üstüne üstlük: To make matters worse, she's bringing Mesude with her. Üstüne üstlük beraberinde Mesude'yi getiriyor

TO MY FACE : English Turkish Redhouse

yüzüme karşı

TO MY KNOWLEDGE : English Turkish Redhouse

ildiğim kadarıyla, bildiğime göre

TO MY MIND : English Turkish Redhouse

kanımca, benim düşünceme göre

TO MY WAY OF THINKING : English Turkish Redhouse

ence, bana göre

TO NO AVAIL : English Turkish Redhouse

faydası yok; boşuna

TO NO PURPOSE : English Turkish Redhouse

oşuna, boş yere

TO ONE'S COST : English Turkish Redhouse

kendi zararına: To my cost, I learned he was a swindler. Kendi zararıma onun dolandırıcı olduğunu öğrendim

TO ONE'S DISMAY : English Turkish Redhouse

korktuğu gibi

TO ONE'S HEART'S CONTENT : English Turkish Redhouse

canının istediği kadar, doyasıya, doya doya, kana kana