Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
TOW TRUCK : English Turkish Redhouse

çekici, kurtarıcı

TOWARD : English Turkish Redhouse

to.wardtôrd edat
e doğru,
in yanına doğru.
e doğru,
e yakın (bir zaman).
e karşı, için, hakkında.
doğrultusunda, yönünde: Some progress has been made toward the establishment of a new grading system. Yeni bir not verme sisteminin kurulmasında biraz ilerleme kaydedildi.
(bir şeyin) ödenmesi için

TOWARDS : English Turkish Redhouse

to.wardsedat
e doğru,
in yanına doğru: towards the river (tôrdz) nehre doğru.
e doğru,
e yakın (bir zaman): towards noon öğleye doğru.
e karşı, için, hakkında: What's her attitude towards him? Ona karşı tavrı ne?
doğrultusunda, yönünde.
(bir şeyin) ödenmesi için: That money can go towards what you owe me. O para senin bana olan borcunu ödemek için kullanılabilir

TOWEL : English Turkish Redhouse

tow.eltau'wıl isim havlu

TOWEL RACK : English Turkish Redhouse

havluluk, havlu asacağı

TOWER : English Turkish Redhouse

tow.ertau'wır isim kule. fiil over/above
in üstünden yükselmek

TOWERING : English Turkish Redhouse

tow.er.ingtau'wırîng sıfat
çok yüksek.
büyük.
şiddetli, aşırı: He flew into a towering rage. Çok öfkelendi

TOWN : English Turkish Redhouse

towntaun isim şehir, kent

TOWN COUNCIL : English Turkish Redhouse

elediye meclisi

TOWN HALL : English Turkish Redhouse

elediye binası

TOWN HOUSE : English Turkish Redhouse

(sıraevlere ait) ev, sıraev

TOWNSPEOPLE : English Turkish Redhouse

towns.peo.pletaunz'pipıl isim şehir halkı

TOXIC : English Turkish Redhouse

tox.ictak'sîk sıfat zehirli, toksik

TOY : English Turkish Redhouse

toytoy isim oyuncak. fiil
with
i yarı ciddi bir şekilde düşünmek.
with ile oynamak,
i elinde evirip çevirmek

TOY SHOP : English Turkish Redhouse

oyuncakçı dükkânı

TRACE : English Turkish Redhouse

tracetreys isim bakınız kick over the traces

TRACING : English Turkish Redhouse

trac.ingtrey'sîng isim şeffaf kâğıt üzerine çıkarılan kopya

TRACING PAPER : English Turkish Redhouse

aydınger kâğıdı; şeffaf kopya kâğıdı

TRACK : English Turkish Redhouse

trackträk isim
iz.
ray, hat.
spor (yarışların yapıldığı) pist.
patika.
takip edilen yol: the track of a hurricane urağanın takip ettiği yol.
(tank v.b. tırtıllı araçlara ait) tırtıl, palet. fiil
in izlerini takip etmek.
down
in izlerini takip edip yakalamak.
(up) ayak izlerini (bir yerde) bırakmak: You've tracked mud all over the house. Evin her tarafında çamurlu ayak izlerini bıraktın. Don't track up my kitchen floor! Mutfağımda ayak izi bırakma!
(hareket eden birini veya bir şeyi) takip etmek, izlemek

TRACK AND FIELD : English Turkish Redhouse

atletizm

TRACK EVENTS : English Turkish Redhouse

sporpist yarışları

TRACK LIGHTING : English Turkish Redhouse

aylara monte edilen lambalarla aydınlatma

TRACK RECORD : English Turkish Redhouse

konuşma dili(bir işte belirli bir süre boyunca gösterilen) performans

TRACK SUIT : English Turkish Redhouse

eşofman

TRACT : English Turkish Redhouse

tractträkt isim
geniş arazi.
tıbbi sistem, aygıt, cihaz