English Turkish Redhouse
TRACTABLE : English Turkish Redhouse
trac.ta.bleträk'tıbıl sıfat söz dinler, yumuşak başlı, uysal
TRACTION : English Turkish Redhouse
trac.tionträk'şın isim
çekme; çekilme.
çekme/çekiş gücü; sabit bir yüzeye temas ederek harekete geçen bir cismin o yüzeye temasında oluşan sürtünüm kuvveti/direnç.
tıbbi traksiyon, çekme gücüyle yaratılan gerginlik
TRACTOR : English Turkish Redhouse
trac.torträk'tır isim traktör
TRADE : English Turkish Redhouse
tradetreyd isim
ticaret.
zanaat, iş. fiil
ticaret yapmak.
(for) trampa etmek, değiş tokuş etmek.
with (birinden) alışveriş etmek; at (bir yerden) alışveriş etmek
TRADE DEFICIT : English Turkish Redhouse
ticaret açığı
TRADE GAP : English Turkish Redhouse
ticaret açığı
TRADE ON : English Turkish Redhouse
(bir şeyi) kendi yararına kullanmak
TRADE ROUTE : English Turkish Redhouse
ticaret yolu
TRADE SCHOOL : English Turkish Redhouse
meslek okulu; teknik okul; sanat enstitüsü
TRADE SECRET : English Turkish Redhouse
mesleki sır, meslek sırrı
TRADE SOMETHING IN : English Turkish Redhouse
ir şeyi verip onun değerini başka bir şeyin bedelinden düşürerek (o şeyi) satın almak
TRADE SOMETHING IN FOR : English Turkish Redhouse
ir şeyi verip onun değerini başka bir şeyin bedelinden düşürerek (o şeyi) satın almak
TRADE SOMETHING IN ON : English Turkish Redhouse
ir şeyi verip onun değerini başka bir şeyin bedelinden düşürerek (o şeyi) satın almak
TRADE UNION : English Turkish Redhouse
İngiliz İngilizcesiişçi sendikası, sendika
TRADE WIND : English Turkish Redhouse
alize
TRADE-OFF : English Turkish Redhouse
trade-offtreyd'ôf isim bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme
TRADEMARK : English Turkish Redhouse
trade.marktreyd'mark isim ticari marka, alameti farika
TRADESMAN : English Turkish Redhouse
trades.mantreydz'mın isim (tradesmen) (bir) esnaf; dükkâncı; zanaatçı
TRADESMAN'S ENTRANCE : English Turkish Redhouse
servis girişi/kapısı
TRADITION : English Turkish Redhouse
tra.di.tiontrıdîş'ın isim gelenek, anane
TRADITIONAL : English Turkish Redhouse
tra.di.tion.altrıdîş'ınıl sıfat geleneksel, ananevi
TRAFFIC : English Turkish Redhouse
traf.ficträf'îk isim
trafik: The traffic's heavy right now. Şu an trafik yoğun.
ticaret: narcotics traffic uyuşturucu ticareti. fiil in (yasalara aykırı bir şekilde) (bir şeyin) ticaretini yapmak
TRAFFIC ACCIDENT : English Turkish Redhouse
trafik kazası
TRAFFIC CIRCLE : English Turkish Redhouse
göbekli kavşak, dönel kavşak
TRAFFIC JAM : English Turkish Redhouse
trafik tıkanıklığı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani