Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
TRAFFIC LIGHT : English Turkish Redhouse

trafik lambası

TRAFFIC SIGNAL : English Turkish Redhouse

trafik lambası

TRAFFIC SNARL : English Turkish Redhouse

trafik tıkanıklığı

TRAGEDY : English Turkish Redhouse

trag.e.dyträc'ıdi isim
tiyatro traqedi, tragedya, facia, ağlatı.
facia, çok üzüntü veren acıklı olay

TRAGIC : English Turkish Redhouse

trag.icträc'îk sıfat
feci, çok üzücü ve acıklı, traqik.
tiyatro traqik, traqediye ait

TRAIL : English Turkish Redhouse

trailtreyl fiil
(hafif şeyleri) sürümek, sürüklemek; sürünmek, sürüklenmek.
yavaşça gezdirmek: They trailed their fingertips through the water. Parmak uçlarını suyun yüzeyinde yavaşça gezdirdiler.
gelişigüzel uzanıp gitmek: The honeysuckle was trailing over the rotten log. Hanımeli çürük kütüğün üstünde uzanıp gidiyordu.
izlemek, takip etmek.
(başkalarının) gerisinde olmak.
along after (birinin) peşine takılmak.
along yavaş yavaş veya yorgun argın gitmek/yürümek.
off (ses) azalmak; (bir şey) canlılığını yitirmek: His voice trailed off to a whisper. Sesi azalarak fısıltıya dönüştü.
sarkmak, uzanmak, düşmek. isim
patika, keçiyolu.
(birinin ardında bıraktığı) izler.
(birinin peşinde/arkasında bıraktığı) şey: They left a trail of dust behind them. Arkalarında bir toz bulutu bıraktılar

TRAILER : English Turkish Redhouse

trail.ertrey'lır isim
römork; (kamyon veya traktöre takılan) treyler.
karavan.
fragman, tanıtma filmi.
yere yatay olarak uzanan bitki; sürüngen bitki

TRAIN : English Turkish Redhouse

traintreyn isim
tren.
katar; kafile.
çok uzun bir eteğin yerde sürünen kısmı.
dizi, silsile, zincir

TRAINER : English Turkish Redhouse

train.ertrey'nır isim antrenör

TRAINING : English Turkish Redhouse

train.ingtrey'nîng isim
eğitim, terbiye, yetiştirim.
antrenman, idman

TRAIPSE : English Turkish Redhouse

traipsetreyps fiil, konuşma dili yürümek

TRAIT : English Turkish Redhouse

traittreyt isim özellik, hususiyet

TRAITOR : English Turkish Redhouse

trai.tortrey'tır isim hain, hıyanet eden kimse

TRAITOROUS : English Turkish Redhouse

trai.tor.oustrey'tırıs sıfat hain; haince; hıyanet içeren

TRAM : English Turkish Redhouse

tramträm isim, İngiliz İngilizcesi tramvay

TRAMLINE : English Turkish Redhouse

tram.lineträm'layn isim, İngiliz İngilizcesi tramvay hattı

TRAMP : English Turkish Redhouse

trampträmp fiil
kuvvetli adımlarla yürümek.
down (bir şeyi) ayak altında çiğnemek.
yürümek, dolaşmak; (bir yeri) dolaşmak. isim
berduş, serseri, kopuk.
konuşma dili sürtük, orospu.
kuvvetle atılan adımların sesi; rap rap.
yürüyüş

TRAMP SHIP : English Turkish Redhouse

tramp gemi

TRAMP STEAMER : English Turkish Redhouse

tramp gemi

TRAMPLE : English Turkish Redhouse

tram.pleträm'pıl fiil (down/on) ayak altında çiğnemek

TRAMPOLINE : English Turkish Redhouse

tram.po.lineträmpılin' isim trambolin

TRANCE : English Turkish Redhouse

tranceträns isim
kendinden geçme hali, vecit hali.
hipnoz, ipnoz

TRANQUIL : English Turkish Redhouse

tran.juilträng'kwîl sıfat sakin, huzurlu, sükûnetli

TRANQUILITY : English Turkish Redhouse

tran.juil.ityisim sakinlik, sükûnet, sükûn

TRANQUILIZE : English Turkish Redhouse

tran.juil.izefiil sakinleştirmek, yatıştırmak