Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
TRANQUILIZER : English Turkish Redhouse

tran.juil.iz.erträng'kwılayzır isim, tıbbi sakinleştirici, yatıştırıcı, müsekkin

TRANQUILLISE : English Turkish Redhouse

tran.juil.liseträng'kwılayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız tranquilize

TRANQUILLITY : English Turkish Redhouse

tran.juil.lityisim sakinlik, sükûnet, sükûn

TRANQULLISER : English Turkish Redhouse

tran.juil.lis.erträng'kwılayzır isim, tıbbi, İngiliz İngilizcesi bakınız tranquilizer

TRANSACT : English Turkish Redhouse

trans.acttränsäkt', tränzäkt' fiil bakınız transact business

TRANSACT BUSINESS : English Turkish Redhouse

iş görmek

TRANSACTION : English Turkish Redhouse

trans.ac.tiontränsäk'şın, tränzäk'şın isim bakınız transaction of business business transaction

TRANSACTION OF BUSINESS : English Turkish Redhouse

iş görme

TRANSACTIONS : English Turkish Redhouse

trans.ac.tionsisim (kurum veya derneğe ait) tutanak, zabıt

TRANSATLANTIC : English Turkish Redhouse

trans.at.lan.tictränsıtlän'tîk, tränzıtlän'tîk sıfat
Atlas Okyanusunun ötesindeki.
Atlantik'i aşan veya geçen, transatlantik

TRANSCEND : English Turkish Redhouse

tran.scendtränsend' fiil
in sınırını aşmak/geçmek;
den büyük veya üstün olmak

TRANSCENDENT : English Turkish Redhouse

tran.scen.denttränsen'dınt sıfat
hepsini/başka her şeyi geçen/aşan: The poem's transcendent beauty can scarcely be felt in that translation. Şiirin üstün güzelliği o çeviride pek hissedilmiyor.
kozmosun dışında ve üstünde olan.
deneyüstü, transandantal, deneyin veya insan bilincinin sınırını aşan

TRANSCENDENTAL : English Turkish Redhouse

tran.scen.den.taltränsenden'tıl sıfat
deneyüstü, transandantal, deneyin veya insan bilincinin sınırını aşan; doğaüstü.
matematik transandantal, aşkın

TRANSCENDENTAL MEDITATION : English Turkish Redhouse

transandantal meditasyon

TRANSCRIBE : English Turkish Redhouse

tran.scribetränskrayb' fiil
(bir şeyin) kopyasını yazmak.
yazmak, kaydetmek, zaptetmek.
müzik (for) (bir eseri) (bir çalgıya) uyarlamak/adapte etmek

TRANSCRIPT : English Turkish Redhouse

tran.scriptträn'skrîpt isim kopya, suret, nüsha

TRANSCRIPTION : English Turkish Redhouse

tran.scrip.tiontränskrîp'şın isim çevriyazı, transkripsiyon

TRANSFER : English Turkish Redhouse

trans.fertränsfır' fiil (transferred, transferring)
i nakletmek;
i (bir yerden) (başka bir yere) geçirmek veya tayin etmek; (başka bir yere) geçmek.
(bir mal) üzerindeki hakkı (başkasına) geçirmek/devretmek; temlik etmek.
spor transfer etmek; transfer olmak

TRANSFIGURE : English Turkish Redhouse

trans.fig.uretränsfîg'yır fiil (into)
e yüce bir nitelik kazandırmak,
e bir yücelik vermek

TRANSFIX : English Turkish Redhouse

trans.fixtränsfîks' fiil
i (sivri uçlu bir silah veya aletle) (delerek) yere mıhlamak.
mıhlamak, dondurmak,
i kıpırdayamaz hale getirmek.
delmek

TRANSFORM : English Turkish Redhouse

trans.formtränsfôrm' fiil
(biçimini) değiştirmek.
into (bir şeyi) (başka bir şeye) dönüştürmek

TRANSFORMATION : English Turkish Redhouse

trans.for.ma.tiontränsfırmey'şın isim
(şeklen) değiştirim; değiştirilme; değişim, transformasyon.
dönüştürüm; dönüştürülme; dönüşüm, transformasyon

TRANSFORMER : English Turkish Redhouse

trans.form.ertränsfôr'mır isim transformatör, dönüştürücü

TRANSFUSION : English Turkish Redhouse

trans.fu.siontränsfyu'qın isim, tıbbi transfüzyon, aktarım, nakil

TRANSGRESS : English Turkish Redhouse

trans.gresstränsgres', tränzgres' fiil
ihlal etmek, bozmak.
(sınırını) aşmak/geçmek