English Turkish Redhouse
TRIAL AND ERROR : English Turkish Redhouse
çeşitli yolları deneme, sınama ve yanılma
TRIAL BALANCE : English Turkish Redhouse
muhasebecilikmizan
TRIAL BALLOON : English Turkish Redhouse
halkın tepkisini öğrenmek için bir plan hakkında verilen ön haber
TRIAL HEAT : English Turkish Redhouse
sportecrübe koşusu
TRIANGLE : English Turkish Redhouse
tri.an.gletray'äng.gıl isim üçgen
TRIANGULAR : English Turkish Redhouse
tri.an.gu.lartrayäng'gyılır sıfat
üçgen, üçgen biçiminde.
üçlü
TRIBAL : English Turkish Redhouse
trib.altray'bıl sıfat kabileye ait
TRIBE : English Turkish Redhouse
tribetrayb isim
kabile, boy; aşiret, oymak.
aynı sınıftan kimseler, grup.
biyoloji takım; sınıf; familya
TRIBULATION : English Turkish Redhouse
trib.u.la.tiontrîbyıley'şın isim
felaket, musibet.
dert, keder, büyük sıkıntı
TRIBUNAL : English Turkish Redhouse
tri.bu.naltrîbyu'nıl, traybyu'nıl isim
mahkeme.
yargıç kürsüsü
TRIBUTARY : English Turkish Redhouse
trib.u.tar.ytrîb'yıteri sıfat
vergi veren.
bağımlı.
haraç olarak verilen.
bir ırmağa karışan (ayak). isim ırmak ayağı
TRIBUTE : English Turkish Redhouse
trib.utetrîb'yut isim
övme, sitayiş, takdir.
hediye.
vergi.
haraç
TRICE : English Turkish Redhouse
tricetrays isim bakınız in a trice
TRICK : English Turkish Redhouse
tricktrîk isim
hile, oyun, dolap, numara.
sır: trick of the trade meslek sırrı.
âdet. fiil
aldatmak, kandırmak, hile yapmak.
out/up
i süslemek
TRICKERY : English Turkish Redhouse
trick.eryisim
hile.
hilekârlık
TRICKLE : English Turkish Redhouse
trick.letrîk'ıl fiil
damla damla akmak; damla damla akıtmak.
azar azar gelmek. isim damla damla akan şey
TRICKSTER : English Turkish Redhouse
trick.stertrîk'stır isim hilekâr, düzenbaz, üçkâğıtçı
TRICKY : English Turkish Redhouse
trick.ytrîk'i sıfat
hileli.
ustalık isteyen.
becerikli, usta, hünerli
TRICYCLE : English Turkish Redhouse
tri.cy.cletray'sîkıl isim üç tekerlekli bisiklet, üçteker
TRIED : English Turkish Redhouse
triedtrayd fiil bakınız try sıfat güvenilir, güvene layık
TRIFLE : English Turkish Redhouse
tri.fletray'fıl isim
önemsiz şey.
az miktar, cüzi şey.
ucuz ve adi süs eşyası.
İngiliz İngilizcesi pandispanya, kremşantiyi ve meyve ile yapılan bir tatlı. fiil
with/over ile oynamak.
away (para, zaman v.b.'ni) boşuna harcamak, çarçur etmek.
with
i ciddiye almamak,
i hafife almak.
boş şeyler konuşmak.
oyalamak; oyalanmak
TRIFLING : English Turkish Redhouse
tri.flingtray'flîng sıfat
önemsiz, ufak, cüzi, az.
değersiz, işe yaramaz
TRIG : English Turkish Redhouse
trigtrîg isim, konuşma dili trigonometri
TRIGGER : English Turkish Redhouse
trig.gertrîg'ır isim
tetik.
fotoğrafçılık deklanşör. fiil
başlatmak;
e neden olmak,
e yol açmak.
infilak ettirmek, patlatmak.
tetiği çekip (silahı) ateşlemek
TRIGONOMETRIC : English Turkish Redhouse
trig.o.no.met.rictrîgınımet'rîk sıfat trigonometrik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani