English Turkish Redhouse
TRY ONE'S PATIENCE : English Turkish Redhouse
sabrını taşırmak
TRY ONE'S WINGS : English Turkish Redhouse
öğrendiklerini denemek: Let me have the wheel! I'd like to try my wings. Direksiyonu bana ver! Öğrendiklerimi denemek istiyorum
TRY OUT : English Turkish Redhouse
(birini veya bir şeyi) denemek
TRYING : English Turkish Redhouse
try.ingtray'îng sıfat
yorucu, zor, sıkıntılı.
bıktırıcı, sıkıcı
TRYOUT : English Turkish Redhouse
try.outtray'aut isim deneme, sınama
TSAR : English Turkish Redhouse
tsarzar isim bakınız czar
TUB : English Turkish Redhouse
tubt^b isim
tekne, leğen.
banyo küveti.
konuşma dili tekne
TUBA : English Turkish Redhouse
tu.batu'bı isim, müzik tuba
TUBBY : English Turkish Redhouse
tub.byt^b'i sıfat şişman ve bodur, fıçı gibi, bıdık
TUBE : English Turkish Redhouse
tubetub isim
boru, tüp.
İngiliz İngilizcesi metro.
konuşma dili the televizyon.
otomotiv iç lastik
TUBELESS : English Turkish Redhouse
tube.lesstub'lîs sıfat, otomotiv iç lastiği olmayan
TUBER : English Turkish Redhouse
tu.bertu'bır isim, botanik yumrukök, yumru
TUBERCULOSIS : English Turkish Redhouse
tu.ber.cu.lo.sistubırkyılo'sîs isim tüberküloz, verem
TUBING : English Turkish Redhouse
tub.ingtu'bîng isim (bir bütün olarak) boru veya borular: I'll take two rolls of that plastic tubing. O plastik borudan iki kangal alacağım
TUBULAR : English Turkish Redhouse
tu.bu.lartu'byılır sıfat
boru şeklindeki.
borulu.
boru sesi gibi
TUCK : English Turkish Redhouse
tuckt^k fiil
in içine tıkmak, içine sokmak.
under altına kıvırmak. isim kırma, pli
TUCK AWAY : English Turkish Redhouse
saklamak, gizlemek
TUCK IN : English Turkish Redhouse
İngiliz İngilizcesi, konuşma diliyemek yemeye başlamak
TUCK IT AWAY : English Turkish Redhouse
konuşma dilibüyük miktarda yemek yemek
TUCK SOMEONE IN : English Turkish Redhouse
(gece uykusuna yatırılmış) çocuğun üstünü örtmek
TUCKERED : English Turkish Redhouse
tuck.eredt^k'ırd sıfat bakınız be tuckered out
TUESDAY : English Turkish Redhouse
Tues.daytuz'di, tuz'dey, tyuz'di isim salı
TUFT : English Turkish Redhouse
tuftt^ft isim
(bir) tutam (saç); (bir) öbek (ot).
(kuşun tepesindeki) sorguç
TUG : English Turkish Redhouse
tugt^g fiil (tugged, tugging) kuvvetle çekmek. isim
kuvvetli çekiş.
römorkör
TUG AT ONE'S HEARTSTRINGS : English Turkish Redhouse
-i çok duygulandırmak;
in yüreğini cız ettirmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani