English Turkish Redhouse
TWINE : English Turkish Redhouse
twinetwayn isim
sicim.
sarma, bükme. fiil
sarmak, dolamak, bükmek; sarılmak, dolanmak
TWINGE : English Turkish Redhouse
twingetwînc fiil birdenbire sancı vermek; birdenbire sancılanmak. isim
(birden saplanan) şiddetli sancı.
azap, üzüntü, sızı
TWINKLE : English Turkish Redhouse
twin.kletwîng'kıl fiil
pırıldamak, ışıldamak.
(gözler) parlamak.
göz kırpıştırmak. isim
pırıldama.
pırıltı, ışıltı.
göz kırpıştırma
TWIRL : English Turkish Redhouse
twirltwırl fiil hızla dönmek, fırıldanmak; hızla döndürmek, fırıldatmak, hızla çevirmek
TWIST : English Turkish Redhouse
twisttwîst fiil
bükmek, sarmak, burmak; bükülmek, sarılmak, burulmak.
ters anlam vermek, çarpıtmak. isim
bükülme, sarılma, burulma.
ibrişim; sicim.
düğüm.
dönme, dönüş.
tvist dansı.
değişiklik
TWIST OFF : English Turkish Redhouse
üküp koparmak
TWIST ONE'S ANKLE : English Turkish Redhouse
ayağı burkulmak, ayağını burkmak, ayak bileğini burkmak. She's sprained her ankle. Ayağı burkulmuş
TWIST SOMEONE AROUND ONE'S LITTLE FINGER : English Turkish Redhouse
irini parmağının ucunda oynatmak
TWIST SOMEONE'S ARM : English Turkish Redhouse
irini zorlamak/mecbur etmek
TWIST SOMEONE'S WORDS : English Turkish Redhouse
irinin sözlerini çarpıtmak
TWIST UP : English Turkish Redhouse
üküp bırakmak
TWISTED : English Turkish Redhouse
twistedsıfat
bükülmüş.
çarpık, sapkın
TWISTER : English Turkish Redhouse
twisterisim
büken şey veya kimse.
döne döne giden top.
kasırga; hortum
TWIT : English Turkish Redhouse
twittwît fiil (twitted, twitting)
azarlamak, kusurunu yüzüne vurmak.
takılmak, sataşmak. isim
takılma, sataşma.
konuşma dili salak, aptal
TWITCH : English Turkish Redhouse
twitchtwîç fiil
kapıp çekmek.
seğirmek; seğirtmek
TWITTER : English Turkish Redhouse
twit.tertwit'ır fiil cıvıldamak. isim cıvıltı
TWO : English Turkish Redhouse
twotu sıfat
iki.
çift. isim
iki, iki rakamı (2, II).
iskambil oyunları ikili
TWO CENTS WORTH : English Turkish Redhouse
konuşma diligörüş, fikir: get /put in one's two cents worth fikrini söylemek
TWO FROM TEN LEAVES EIGHT. : English Turkish Redhouse
Ondan iki çıkarsa sekiz kalır
TWO INTO SIX IS THREE. : English Turkish Redhouse
Altıyı ikiye bölünce üç eder
TWO PLUS THREE IS FIVE. : English Turkish Redhouse
İki artı üç beş eder
TWO-BIT : English Turkish Redhouse
two-bittu'bît sıfat, konuşma dili iki paralık, beş para etmez, beş paralık
TWO-EDGED : English Turkish Redhouse
two-edgedtu'ecd' sıfat
iki ağızlı, iki yüzü keskin.
iki anlamlı.
iki etkili
TWO-FACED : English Turkish Redhouse
two-facedtu'feyst' sıfat
iki yüzlü.
ikiyüzlü, riyakâr
TWO-FISTED : English Turkish Redhouse
two-fist.edtu'fîs'tîd sıfat, konuşma dili kuvvetli ve saldırgan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani