English Turkish Redhouse
UNGUARDED : English Turkish Redhouse
un.guard.ed^n.gar'dîd sıfat
muhafazasız, koruyucusuz, korumasız.
tedbirsiz, ihtiyatsız, gafil
UNHAPPY : English Turkish Redhouse
un.hap.py^nhäp'i sıfat
mutsuz.
şanssız: unhappy event şanssız olay.
uğursuz, meşum.
uygun düşmeyen: unhappy remark uygun düşmeyen laf.
beceriksiz
UNHEALTHY : English Turkish Redhouse
un.health.y^nhel'thi sıfat
sağlığı bozuk, sağlıksız.
sağlığa zararlı
UNHEARD-OF : English Turkish Redhouse
un.heard-of^nhırd'^v sıfat duyulmadık, duyulmamış, işitilmemiş
UNHEEDED : English Turkish Redhouse
un.heed.ed^nhid'îd sıfat önemsenmeyen, aldırış edilmemiş, ihmal edilmiş
UNHEEDING : English Turkish Redhouse
un.heed.ing^nhid'îng sıfat önemsemeyen, aldırışsız
UNHOLY : English Turkish Redhouse
un.ho.ly^nho'li sıfat, konuşma dili
korkunç, insanı dehşete düşüren.
acayip, olmayacak: What are you doing here at this unholy hour? Gecenin bu saatinde burada işin ne?
hiç hayır getirmeyecek, kötü, pis, korkunç, şeytani
UNHOOK : English Turkish Redhouse
un.hook^nhûk' fiil
çengelden çıkarmak; çengelden çıkmak.
çengelini çıkarmak
UNHOPED-FOR : English Turkish Redhouse
un.hoped-for^nhopt'fôr sıfat umulmadık, beklenmedik
UNHURRIED : English Turkish Redhouse
un.hur.ried^nhır'id sıfat telaşsız, acelesiz, rahat, sakin
UNHURT : English Turkish Redhouse
un.hurt^nhırt' sıfat zarar görmemiş, incinmemiş
UNI- : English Turkish Redhouse
uni-önek bir, tek
UNICELLULAR : English Turkish Redhouse
u.ni.cel.lu.laryunısel'yılır sıfat tekgözeli, birgözeli, tekhücreli
UNICORN : English Turkish Redhouse
u.ni.cornyu'nıkôrn isim tek boynuzlu at şeklinde hayali bir hayvan
UNIDENTIFIED : English Turkish Redhouse
un.i.de.ti.fied^unayden'tîfayd sıfat ne olduğu saptanmamış
UNIDENTIFIED FLYING OBJECT : English Turkish Redhouse
UFO
UNIFICATION : English Turkish Redhouse
u.ni.fi.ca.tionyunıfıkey'şın isim birleşme; birleştirme
UNIFIED : English Turkish Redhouse
u.ni.fiedyu'nıfayd sıfat birleştirilmiş; birleşmiş
UNIFORM : English Turkish Redhouse
u.ni.formyu'nıfôrm sıfat
birörnek, tekbiçimli, tekşekilli, aynı: All the boxes are of a uniform size, shape and weight. Bütün kutuların boyu, biçimi ve ağırlığı aynı./Kutuların hepsi birörnek.
değişmez, aynı: How can we maintain a uniform temperature in this room? Bu odanın ısısını nasıl hep aynı derecede tutabiliriz? isim üniforma
UNIFORMITY : English Turkish Redhouse
u.ni.form.i.tyyunıfôr'mıti isim aynılık, birbirine benzerlik
UNIFY : English Turkish Redhouse
u.ni.fyyu'nıfay fiil birleştirmek
UNILATERAL : English Turkish Redhouse
u.ni.lat.er.alyunılät'ırıl sıfat tekyanlı
UNIMAGINATIVE : English Turkish Redhouse
un.im.ag.i.na.tive^nîmäc'ınıtîv sıfat hayal gücü olmayan; hayal gücü kıt; hiçbir hayal gücü belirtisi göstermeyen
UNIMPAIRED : English Turkish Redhouse
un.im.paired^nîmperd' sıfat zarar görmemiş
UNIMPEDED : English Turkish Redhouse
un.im.ped.ed^nîmpid'îd sıfat engellenmemiş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani