English Turkish Redhouse
UNSOPHISTICATED : English Turkish Redhouse
un.so.phis.ti.cat.ed^nsıfîs'tıkeytîd sıfat
dünyadan pek haberi olmayan, saf ve tecrübesiz.
sade (bir üslup).
basit (aygıt)
UNSOUND : English Turkish Redhouse
un.sound^nsaund' sıfat
sağlam olmayan: unsound body sağlam olmayan vücut. unsound investment sağlam olmayan yatırım.
çürük: unsound argument çürük sav.
derme çatma, çürük: unsound structure derme çatma yapı.
bölük pörçük, hafif (uyku)
UNSPARING : English Turkish Redhouse
un.spar.ing^nsper'îng sıfat
esirgemeyen.
bol, çok
UNSPARINGLY : English Turkish Redhouse
un.spar.ing.lyzarf esirgemeden
UNSPEAKABLE : English Turkish Redhouse
un.speak.a.ble^nspi'kıbıl sıfat
ifade edilemez, tarifsiz.
ağza alınmaz, çok kötü
UNSPOILED : English Turkish Redhouse
un.spoiled^nspoyld' sıfat
bozulmamış.
şımarmamış (çocuk)
UNSPOKEN : English Turkish Redhouse
un.spo.ken^nspo'kın sıfat söylenmemiş; zımni
UNSTABLE : English Turkish Redhouse
un.sta.ble^nstey'bıl sıfat
sağlam olmayan; dengesiz; oynak.
istikrarsız; dengesiz.
kimya instabil, kararsız
UNSTEADY : English Turkish Redhouse
un.stead.y^nsted'i sıfat
sabit olmayan, sallanan, oynak: unsteady table sabit olmayan masa.
titrek: unsteady hand titrek el.
değişken, güvenilmez: unsteady temperament değişken huy
UNSTINTINGLY : English Turkish Redhouse
un.stint.ing.ly^nstîn'tîngli zarf esirgemeden
UNSTOP : English Turkish Redhouse
un.stop^nstap' fiil (unstopped, unstopping)
tıkaç veya kapağını çıkarmak.
açmak
UNSTRAP : English Turkish Redhouse
un.strap^nsträp' fiil (unstrapped, unstrapping) kayışını çıkarmak veya gevşetmek
UNSTRING : English Turkish Redhouse
un.string^nstrîng' fiil (unstrung) tellerini çıkarmak veya gevşetmek
UNSTRUNG : English Turkish Redhouse
un.strung^nstr^ng' fiil bakınız unstring sıfat
telleri gevşetilmiş.
sinirleri bozuk, sinirli
UNSUBSTANTIAL : English Turkish Redhouse
un.sub.stan.tial^nsıbstän'şıl sıfat
temelsiz, asılsız, çürük.
sağlam olmayan.
hayali
UNSUCCESSFUL : English Turkish Redhouse
un.suc.cess.ful^nsıkses'fıl sıfat başarısız
UNSUITABLE : English Turkish Redhouse
un.suit.a.ble^nsu'tıbıl sıfat uygunsuz, uygun olmayan
UNSURPASSED : English Turkish Redhouse
un.sur.passed^nsırpäst' sıfat eşsiz, emsalsiz
UNSUSPECTED : English Turkish Redhouse
un.sus.pect.ed^nsıspek'tîd sıfat
kuşkulanılmayan, şüphelenilmeyen.
var olduğu bilinmeyen
UNSUSPECTING : English Turkish Redhouse
un.sus.pect.ing^nsıspek'tîng sıfat bir şeyden kuşkulanmayan
UNSYSTEMATIC : English Turkish Redhouse
un.sys.tem.at.ic^nsîstımät'îk sıfat sistemsiz
UNTANGLE : English Turkish Redhouse
un.tan.gle^ntäng'gıl fiil (karışık bir şeyi) açmak, çözmek
UNTENABLE : English Turkish Redhouse
un.ten.a.ble^nten'ıbıl sıfat savunulamaz (sav, teori v.b.)
UNTHINKABLE : English Turkish Redhouse
un.think.a.ble^nthîng'kıbıl sıfat düşünülemez, imkânsız
UNTHINKING : English Turkish Redhouse
un.think.ing^nthîng'kîng sıfat
düşüncesiz.
düşüncesizce yapılan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani