English Turkish Redhouse
UREMIA : English Turkish Redhouse
u.re.mi.ayûri'miyı isim, tıbbi üremi
URETER : English Turkish Redhouse
u.re.teryûri'tır isim, anatomi sidik borusu
URETHRA : English Turkish Redhouse
u.re.thrayûri'thrı isim, anatomi (urethras/urethrae) idrar yolu, sidikyolu, siyek
URETHRITIS : English Turkish Redhouse
u.re.thri.tisyûrıthray'tîs isim, tıbbi (urethritides) sidikyolu yangısı, idrar yolu iltihabı
URGE : English Turkish Redhouse
urgeırc fiil
(sözlerle) (birine/bir hayvana) (bir şey) yaptırmaya çalışmak: She urged them not to go to Konya. Onları Konya'ya gitmekten vazgeçirmeye çalıştı. Do not urge him to stay! Ona sakın kalması için ısrar etme! She then began to urge them to stay. O zaman onlara kalın diye tutturdu.
on (bir aletle) (bir hayvanı) harekete geçirmek veya hızlandırmak: Urge it on with your whip. Kırbacınla onu hızlandır.
(on/upon) vurgulamak, üzerinde durmak: Fikret urged on them the need for economy. Fikret onlara tasarruf etme gereğini vurguladı. isim şiddetli arzu, tutku; itki
URGENCY : English Turkish Redhouse
ur.gen.cyır'cınsi isim
acele, ivedilik.
önem
URGENT : English Turkish Redhouse
ur.gentır'cınt sıfat
acil, ivedi.
ısrar eden
URGENTLY : English Turkish Redhouse
ur.gent.lyzarf
aceleyle, ivedilikle.
ısrarla
URIC : English Turkish Redhouse
u.ricyûr'îk sıfat idrara ait, ürik
URIC ACID : English Turkish Redhouse
ürik asit
URINAL : English Turkish Redhouse
u.ri.nalyûr'ınıl isim
pisuar.
idrar kabı, ördek
URINARY : English Turkish Redhouse
u.ri.nar.yyûr'ıneri sıfat idrara ait. isim idrar kabı, ördek
URINARY BLADDER : English Turkish Redhouse
anatomisidiktorbası, idrar torbası
URINARY DISEASE : English Turkish Redhouse
sidikyolu hastalığı
URINATE : English Turkish Redhouse
u.ri.nateyûr'ıneyt fiil işemek
URINE : English Turkish Redhouse
u.rineyûr'în isim idrar, sidik
URN : English Turkish Redhouse
urnırn isim
ayaklı vazo.
kupa.
ölünün küllerinin saklandığı kap.
semaver
UROLOGY : English Turkish Redhouse
u.rol.o.gyyûral'ıci isim, tıbbi üroloqi
URUGUAY : English Turkish Redhouse
U.ru.guayyûr'ıgway, yûr'ıgwey isim Uruguay
URUGUAYAN : English Turkish Redhouse
isimUruguaylı. sıfat
Uruguay, Uruguay'a özgü.
Uruguaylı
US : English Turkish Redhouse
us^s zamir bize; bizi
USABLE : English Turkish Redhouse
us.a.bleyu'zıbıl sıfat kullanılabilir, elverişli
USAGE : English Turkish Redhouse
us.ageyu'sîc isim
kullanış, kullanım, kullanma.
(bir sözcüğün) kullanılış biçimi.
görenek, âdet
USE : English Turkish Redhouse
useyuz fiil
kullanmak: He used the money to buy a new sailboat. Parayı yeni bir yelkenli almak için kullandı.
tüketmek, kullanmak: We used two bars of soap last week. Geçen hafta iki kalıp sabun tükettik.
(birini) kullanmak, sömürmek, istismar etmek: They used her for their own ends. Onu kendi amaçlarına ulaşmak için kullandılar.
davranmak: She uses people badly. İnsanlara kötü davranıyor.
(sigara, içki v.b.'ni) içmek, kullanmak: She's using drugs. Uyuşturucu kullanıyor.
up tüketmek, harcamak.
to Geçmiş zaman ekiyle kullanılır. Geniş zamanın hikâyesini gösterir: He used to go there every week. Eskiden her hafta oraya giderdi. He used to be a farmer. Eskiden çiftçiydi. isim
kullanma, kullanım.
kullanma hakkı: He has the use of a car belonging to his company. (yus) Şirketine ait arabayı kullanma hakkı var.
yarar, fayda: There is no use in your arguing with him; he won't change his mind. Onunla tartışmanın yararı yok; fikrini değiştirmeyecek.
alışkı, âdet
USE BAD LANGUAGE : English Turkish Redhouse
küfür etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani