Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
BE ON OVERTIME : English Turkish Redhouse

fazla mesai yapmak, mesaiye kalmak

BE ON PROBATION : English Turkish Redhouse

şartlı tahliyeden sonra gözetim altında olmak

BE ON SALE : English Turkish Redhouse

indirimli/tenzilatlı satılmak.
satılmak

BE ON SHOW : English Turkish Redhouse

sergilenmekte olmak

BE ON SKID ROW : English Turkish Redhouse

konuşma diliserseri ve sefil bir hale düşmüş olmak

BE ON SOMEONE'S SIDE : English Turkish Redhouse

birinden yana olmak, birinin tarafını tutmak.
birinin lehinde olmak, birine yararlı olmak

BE ON SOMEONE'S TRAIL : English Turkish Redhouse

irinin izini takip etmek; birini aramak

BE ON SOMETHING'S TRAIL : English Turkish Redhouse

(av köpeği) avın izini takip etmek: The dogs're on the trail. Köpekler iz sürüyor.
bir şeyi takip etmek; bir şeyi aramak

BE ON SPEAKING TERMS : English Turkish Redhouse

(biriyle) selamlaşıp konuşmak

BE ON SPEAKING TERMS WITH : English Turkish Redhouse

(biriyle) selamlaşıp konuşmak

BE ON STRIKE : English Turkish Redhouse

grev yapmak

BE ON TAP : English Turkish Redhouse

konuşma dili hazır bulunmak.
(bira) fıçıdan alınıp satılmak

BE ON TARGET : English Turkish Redhouse

(bir tahmin) doğru çıkmak.
(bir iş) belirlenen süreye uygun olarak ilerlemek

BE ON TELEVISION : English Turkish Redhouse

televizyonda olmak; televizyona çıkmak

BE ON TENTERHOOKS : English Turkish Redhouse

endişe içinde olmak

BE ON THE AIR : English Turkish Redhouse

(radyodan/televizyondan) yayımlanmak; yayımda olmak: We're on the air. Yayım başladı

BE ON THE ALERT : English Turkish Redhouse

tetikte olmak

BE ON THE BALL : English Turkish Redhouse

argoakıllı ve dikkatli olmak

BE ON THE DECLINE : English Turkish Redhouse

(kuvvetli/yüksek bir durumdan) düşmekte olmak: The birthrate is on the decline. Doğum oranı düşmekte. The Roman Empire was on the decline. Roma İmparatorluğu artık gerilemekteydi

BE ON THE DEFENSIVE : English Turkish Redhouse

savunma durumunda olmak

BE ON THE DOLE : English Turkish Redhouse

işsizlik yardımı almak

BE ON THE GO : English Turkish Redhouse

irtakım işlerle meşgul olmak

BE ON THE HIGH SIDE : English Turkish Redhouse

oldukça pahalı/ucuz olmak

BE ON THE LOW SIDE : English Turkish Redhouse

oldukça pahalı/ucuz olmak

BE ON THE MAKE : English Turkish Redhouse

konuşma dili
kendi kazancı peşinde olmak.
cinsel ilişki için eş aramak