Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
VERY LATE : English Turkish Redhouse

çok geç

VERY TRULY YOURS, : English Turkish Redhouse

Saygılarımla,/Hürmetlerimle, (İş mektubunun sonunda imzadan hemen önce yazılır.)

VESSEL : English Turkish Redhouse

ves.selves'ıl isim
kap, tas.
tekne, gemi.
anatomi damar: blood vessel kan damarı

VEST : English Turkish Redhouse

vestvest isim
yelek.
İngiliz İngilizcesi atlet fanilası, atlet. fiil
with (yetki, hak v.b.'ni) vermek.
in
e vermek: The Constitution vests legislative power in the Grand National Assembly. Anayasa yasama yetkisini Büyük Millet Meclisi'ne veriyor

VESTED INTEREST : English Turkish Redhouse

kazanılmış hak.
çıkar

VESTIBULE : English Turkish Redhouse

ves.ti.buleves'tıbyul isim
giriş, antre.
vagonlar arasındaki kapalı geçit

VESTIGE : English Turkish Redhouse

ves.tigeves'tîc isim iz, eser, işaret

VESTMENT : English Turkish Redhouse

vest.mentvest'mınt isim
resmi elbise.
cüppe

VESTRY : English Turkish Redhouse

ves.tryves'tri isim
giyinme odası.
(bazı kiliselerde) yönetim kurulu

VET. : English Turkish Redhouse

vet.kısaltma «veteran» veterinarian veterinary

VETERAN : English Turkish Redhouse

vet.er.anvet'ırın isim
eski asker, eski muharip, gazi.
(belirli bir alanda) çok tecrübeli kimse. sıfat çok tecrübeli

VETERINARIAN : English Turkish Redhouse

vet.er.i.nar.i.anvetırıner'iyın isim veteriner, baytar

VETO : English Turkish Redhouse

ve.tovi'to isim veto. fiil veto etmek

VETO POWER : English Turkish Redhouse

veto hakkı

VEX : English Turkish Redhouse

vexveks fiil canını sıkmak, sinirlendirmek, kızdırmak

VEXATION : English Turkish Redhouse

vex.a.tionisim
sinirlenme, kızma.
sinirlendirici şey, aksilik, sıkıntı

VEXATIOUS : English Turkish Redhouse

vex.a.tioussıfat sinirlendirici, can sıkıcı

VIA : English Turkish Redhouse

vi.avay'ı, viy'ı edat yolu ile,
den geçerek, üzerinden

VIA AIRMAIL : English Turkish Redhouse

uçakla

VIABLE : English Turkish Redhouse

vi.a.blevay'ıbıl sıfat
yaşayabilecek durumda olan (yaratık, organizma).
(toplumsal, siyasal veya ekonomik açıdan) kendi ayakları üzerinde durabilen, varlığını bağımsız olarak sürdürebilen.
gelişip yeni bir organizmaya dönüşebilecek (tohum, yumurta v.b.).
konuşma dili pratik, uygulanabilir

VIADUCT : English Turkish Redhouse

vi.a.ductvay'ıd^kt isim viyadük

VIAL : English Turkish Redhouse

vi.alvay'ıl isim ufak şişe

VIBRANT : English Turkish Redhouse

vi.brantvay'brınt sıfat
titrek, titreşimli.
canlı, enerjik.
ateşli, coşkun.
gür, dolgun (ses)

VIBRATE : English Turkish Redhouse

vi.bratevay'breyt fiil titremek; titretmek

VIBRATION : English Turkish Redhouse

vi.bra.tionvaybrey'şın isim titreme, titreşim