English Turkish Redhouse
VIBURNUM : English Turkish Redhouse
vi.bur.numvaybır'nım isim, botanik kartopu
VICAR : English Turkish Redhouse
vic.arvîk'ır isim, Hristiyanlık
papaz.
vekil
VICARAGE : English Turkish Redhouse
vic.ar.ageisim papaza tahsis edilen ev/loqman
VICARIOUS : English Turkish Redhouse
vi.car.i.ousvayker'iyıs sıfat
başkasının yerine yapılan.
başkasının yaşantısına katıldığını hayal ederek duyulan
VICE : English Turkish Redhouse
vicevays isim
kötü alışkanlık: Cigarette smoking is a vice. Sigara içmek kötü bir alışkanlıktır.
ahlaksızlık (özellikle fuhuş ve uyuşturucu kullanımı veya ticareti)
VICE SQUAD : English Turkish Redhouse
ahlak zabıtası ekibi
VICE VERSA : English Turkish Redhouse
vice ver.savays' vır'sı, vay'sı vır'sı
tersine, aksine.
karşılıklı olarak
VICEROY : English Turkish Redhouse
vice.royvays'roy isim (krallığı temsil eden) genel vali
VICINITY : English Turkish Redhouse
vi.cin.i.tyvîsîn'ıti isim dolay, etraf, civar, çevre, havali
VICIOUS : English Turkish Redhouse
vi.ciousvîş'ıs sıfat
kötü, pis.
şiddetli, sert.
kusurlu, bozuk.
ahlakı bozuk.
kötü niyetli.
saldırgan, tehlikeli
VICIOUS CIRCLE : English Turkish Redhouse
kısırdöngü, fasit daire
VICTIM : English Turkish Redhouse
vic.timvîk'tîm isim kurban: victims of war savaş kurbanları
VICTIMISE : English Turkish Redhouse
vic.tim.isevîk'tîmayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız victimize
VICTIMIZE : English Turkish Redhouse
vic.tim.izevîk'tîmayz fiil
hile ile soymak, aldatmak.
gadretmek, zulmetmek
VICTOR : English Turkish Redhouse
vic.torvîk'tır isim galip, fatih
VICTORIOUS : English Turkish Redhouse
vic.to.ri.ousvîktôr'iyıs sıfat galip, utkulu, muzaffer
VICTORY : English Turkish Redhouse
vic.to.ryvîk'tıri isim
zafer, yengi, utku.
başarı
VICTUAL : English Turkish Redhouse
vict.ualvît'ıl isim
yiyecek.
çoğul erzak; yemek; kumanya. fiil (victualed/victualled, victualing/victualling) erzak sağlamak
VIDEO : English Turkish Redhouse
vid.e.ovîd'iyo isim, sıfat video
VIDEOTAPE : English Turkish Redhouse
vid.e.o.tapevîd'iyoteyp isim videoteyp
VIE : English Turkish Redhouse
vievay fiil (vied, vying)
with ile yarışmak, ile rekabet etmek: They were vying with each other for the championship. Şampiyonluk için birbirleriyle yarışıyorlardı
VIETNAM : English Turkish Redhouse
Vi.et.namviyetnam', viyetnäm' isim Vietnam
VIETNAMESE : English Turkish Redhouse
Vi.et.nam.eseviyetnımiz' isim (Vietnamese)
Vietnamlı.
Vietnamca. sıfat
Vietnam, Vietnam'a özgü.
Vietnamca.
Vietnamlı
VIEW : English Turkish Redhouse
viewvyu isim
bakış: point of view bakış açısı.
görüş, fikir, düşünce: exchange of views fikir alışverişi.
görünüm, manzara: This house has a wonderful view of the Bosporus. Bu evin harika bir Boğaz manzarası var.
maksat, amaç: with a view to maksadıyla, amacıyla
VIEWPOINT : English Turkish Redhouse
view.pointvyu'poynt isim bakış açısı, görüş açısı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani