Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
VIGIL : English Turkish Redhouse

vig.ilvîc'ıl isim
uyanık kalma.
gece nöbet tutma.
çoğul arife gecesi yerine getirilen ibadetler

VIGILANCE : English Turkish Redhouse

vig.i.lanceisim uyanıklık, dikkat, ihtiyat

VIGILANT : English Turkish Redhouse

vig.i.lantsıfat uyanık, tetikte, tedbirli

VIGOR : English Turkish Redhouse

vig.orvîg'ır isim kuvvet, dinçlik, gayret, enerqi

VIGOROUS : English Turkish Redhouse

vig.or.oussıfat kuvvetli, etkin, dinç, gayretli, enerqik

VIGOUR : English Turkish Redhouse

vig.ourvîg'ır isim, İngiliz İngilizcesi bakınız vigor

VILE : English Turkish Redhouse

vilevayl sıfat
iğrenç, berbat, pis.
aşağılık, alçak, rezil.
konuşma dili kötü, berbat: vile weather berbat hava

VILIFY : English Turkish Redhouse

vil.i.fyvîl'ıfay fiil
e alenen iftira etmek,
i açıktan açığa karalamak.
in saygınlığına zarar vermek;
in saygınlığını azaltmak

VILLA : English Turkish Redhouse

vil.lavîl'ı isim yazlık köşk, villa

VILLAGE : English Turkish Redhouse

vil.lagevîl'îc isim
köy.
köy halkı

VILLAIN : English Turkish Redhouse

vil.lainvîl'ın isim
kötü adam; hain.
edebiyat kötü adam.
problem yaratan şey veya durum

VILLAINOUS : English Turkish Redhouse

vil.lain.oussıfat
alçak, hain.
çok kötü, berbat

VILLAINY : English Turkish Redhouse

vil.lainyisim alçaklık, hainlik

VINDICATE : English Turkish Redhouse

vin.di.catevîn'dıkeyt fiil
haklı çıkarmak, temize çıkarmak.
kanıtlamak

VINDICATION : English Turkish Redhouse

vin.di.ca.tionisim
haklı çıkarma, temize çıkarma.
kanıtlama

VINDICTIVE : English Turkish Redhouse

vin.dic.tivevîndîk'tîv sıfat kinci; intikamcı

VINE : English Turkish Redhouse

vinevayn isim asma, üzüm kütüğü

VINEGAR : English Turkish Redhouse

vin.e.garvîn'îgır isim sirke

VINEGARY : English Turkish Redhouse

vin.e.garysıfat sirke gibi

VINEYARD : English Turkish Redhouse

vine.yardvîn'yırd isim bağ, üzüm bağı

VINTAGE : English Turkish Redhouse

vin.tagevîn'tîc isim bağbozumu. sıfat
belirli bir yılın ürünü olan (şarap).
kaliteli.
iyi, seçkin

VINTAGE YEAR : English Turkish Redhouse

kaliteli şarabın elde edildiği yıl.
başarılı yıl

VIOLA : English Turkish Redhouse

vi.o.laviyo'lı isim, müzik viyola

VIOLATE : English Turkish Redhouse

vi.o.latevay'ıleyt fiil
bozmak, çiğnemek: violate an agreement bir anlaşmayı bozmak.
in ırzına geçmek,
i kirletmek,
e tecavüz etmek: violate a woman bir kadının ırzına geçmek.
in kutsallığını bozmak: violate an altar bir sunağın kutsallığını bozmak

VIOLATION : English Turkish Redhouse

vi.o.la.tionvayıley'şın isim
bozma, ihlal.
tecavüz, ırzına geçme