English Turkish Redhouse
VOCALISE : English Turkish Redhouse
vo.cal.isevo'kılayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız vocalize
VOCALIST : English Turkish Redhouse
vo.cal.istisim şarkıcı, okuyucu
VOCALIZATION : English Turkish Redhouse
vo.cal.i.za.tionisim
seslendirme.
fonetik ünlüleşme
VOCALIZE : English Turkish Redhouse
vo.cal.izevo'kılayz fiil
seslendirmek, sesli duruma getirmek.
fonetik ünlüye dönüştürmek
VOCATION : English Turkish Redhouse
vo.ca.tionvokey'şın isim
Allahın çağrısına uyarak yapılan görev veya iş.
Allahtan bir göreve çağrı.
meslek, görev, iş.
(belirli bir işe yönelik ve yaradılıştan gelen) istidat: She's no vocation for that job. O işe hiç istidadı yok
VOCATIONAL : English Turkish Redhouse
vo.ca.tion.alsıfat mesleki, mesleğe ilişkin
VOCATIONAL GUIDANCE : English Turkish Redhouse
mesleki rehberlik, meslek kılavuzluğu
VOCATIONAL SCHOOL : English Turkish Redhouse
meslek okulu
VOCIFEROUS : English Turkish Redhouse
vo.cif.er.ousvosîf'ırıs sıfat
çok gürültülü bir şekilde konuşan, çok bağıran: He was vociferous in his complaints. Şikâyetlerini bağırarak söyledi.
bağırarak söylenen
VODKA : English Turkish Redhouse
vod.kavad'kı isim votka
VOGUE : English Turkish Redhouse
voguevog isim
moda.
rağbet
VOICE : English Turkish Redhouse
voicevoys isim
ses, seda: the human voice insan sesi.
söz hakkı, konuşma yetkisi: The workers want a voice in the company's management. İşçiler şirketin yönetiminde söz sahibi olmak istiyorlar.
dilbilgisi çatı: active voice etken çatı. passive voice edilgen çatı.
sözcü. fiil
anlatmak, ifade etmek, dile getirmek.
ses tellerini titreştirerek oluşturmak; ötümlüleştirmek
VOICED : English Turkish Redhouse
voicedsıfat
sesli.
sesle ifade edilmiş, dile getirilmiş.
ötümlü, titreşimli
VOICELESS : English Turkish Redhouse
voice.lesssıfat
sessiz.
ötümsüz, titreşimsiz.
söz hakkı olmayan.
dilsiz
VOID : English Turkish Redhouse
voidvoyd sıfat
hükümsüz, geçersiz.
boş, hali, ıssız.
yararsız, faydasız. isim
boşluk.
boş yer. fiil
hükümsüz kılmak.
iptal etmek.
boşaltmak.
bırakmak, terketmek.
çıkarmak, atmak
VOID OF : English Turkish Redhouse
-siz,
den yoksun,
den mahrum
VOIVODINA : English Turkish Redhouse
Voi.vo.di.navoy'vıdinı isim Voyvodina
VOL. : English Turkish Redhouse
vol.kısaltma «volcano» volume volunteer
VOLATILE : English Turkish Redhouse
vol.a.tileval'ıtıl sıfat
uçucu (madde).
patlamaya hazır (durum).
havai, değişken; istikrarsız; çabuk etkilenip aniden değişebilen
VOLCANIC : English Turkish Redhouse
vol.can.icvalkän'îk sıfat yanardağa özgü; yanardağ gibi; volkanik
VOLCANIC CONE : English Turkish Redhouse
yanardağ konisi
VOLCANO : English Turkish Redhouse
vol.ca.novalkey'no isim (volcanoes/volcanos) yanardağ, volkan
VOLITION : English Turkish Redhouse
vo.li.tionvolîş'ın isim irade
VOLLEY : English Turkish Redhouse
vol.leyval'i isim
yaylım ateşi.
yağmur: a volley of juestions soru yağmuru. a volley of protests protesto yağmuru.
kriket vole
VOLLEYBALL : English Turkish Redhouse
vol.ley.ballval'ibôl isim voleybol
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani