English Turkish Redhouse
WELL-BEHAVED : English Turkish Redhouse
well-be.havedwel'bîheyvd' sıfat uslu, terbiyeli
WELL-BEING : English Turkish Redhouse
well-be.ingwel'bi'yîng isim refah, iyilik, mutluluk
WELL-BRED : English Turkish Redhouse
well-bredwel'bred' sıfat terbiyeli, kibar
WELL-BUILT : English Turkish Redhouse
well-builtwel'bîlt sıfat boyu bosu yerinde
WELL-DISCIPLINED : English Turkish Redhouse
sıfatdisiplinli
WELL-DONE : English Turkish Redhouse
well-donewel'd^n' sıfat
başarılı, iyi yapılmış.
iyi pişmiş
WELL-FIXED : English Turkish Redhouse
sıfat, konuşma diliparalı, zengin, hali vakti yerinde
WELL-HEELED : English Turkish Redhouse
well-heeledwel'hild' sıfat, konuşma dili zengin, para babası
WELL-KNOWN : English Turkish Redhouse
well-knownwel'non' sıfat ünlü, tanınmış, meşhur
WELL-MEANING : English Turkish Redhouse
well-mean.ingwel'mi'nîng sıfat iyi niyetli
WELL-NIGH : English Turkish Redhouse
well-nighwel'nay' zarf hemen hemen, neredeyse
WELL-OFF : English Turkish Redhouse
well-offwel'ôf sıfat hali vakti yerinde, zengin
WELL-READ : English Turkish Redhouse
well-readwel'red' sıfat çok okumuş
WELL-ROUNDED : English Turkish Redhouse
well-round.edwel'raun'dîd sıfat
geniş kapsamlı, çok yönlü.
dolgun, balık etinde
WELL-SAID : English Turkish Redhouse
well-saidwel'sed' sıfat yerinde söylenmiş
WELL-SPRING : English Turkish Redhouse
well-springwel'sprîng isim kaynak
WELL-TIMED : English Turkish Redhouse
well-timedwel'taymd' sıfat iyi zamanlanmış, zamanlı
WELL-WISHER : English Turkish Redhouse
well-wish.erwel'wîş'ır isim başkasının iyiliğini isteyen kimse
WELL-WORN : English Turkish Redhouse
well-wornwel'wôrn' sıfat
iyice eskimiş, çok giyilmiş.
basmakalıp: a well-worn expression basmakalıp bir deyim
WELSH : English Turkish Redhouse
welshwelş fiil, argo
borcunu ödememek, dolandırmak.
sözünü tutmamak
WELSH ON ONE'S PROMISE : English Turkish Redhouse
sözünü tutmamak
WELSHMAN : English Turkish Redhouse
Welsh.manwelş'mın isim (Welshmen) Galli erkek, Galli
WELSHWOMAN : English Turkish Redhouse
Welsh.wom.anwelş'wûmın isim (Welshwomen) Galli kadın, Galli
WELT : English Turkish Redhouse
weltwelt isim
kösele şerit.
değnek veya kamçı izi. fiil
şerit koymak.
konuşma dili vurup iz bırakmak
WELTER : English Turkish Redhouse
wel.terwel'tır fiil
ağnamak, yatıp yuvarlanmak.
dalga gibi kabarıp yuvarlanmak. isim
yuvarlanma.
karışıklık, kargaşa
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani