English Turkish Redhouse
WELTERWEIGHT : English Turkish Redhouse
wel.ter.weightwel'tırweyt isim, boks yarı ortasıklet
WENCH : English Turkish Redhouse
wenchwenç isim
genç kız.
hizmetçi kız
WEND : English Turkish Redhouse
wendwend fiil bakınız wend one's way
WEND ONE'S WAY : English Turkish Redhouse
gitmek; yol almak
WENT : English Turkish Redhouse
wentwent fiil bakınız go
WEPT : English Turkish Redhouse
weptwept fiil bakınız weep
WERE : English Turkish Redhouse
werewır fiil bakınız be
WEREN'T : English Turkish Redhouse
were.n'twır'ınt, wırnt kısaltma were not
WEREWOLF : English Turkish Redhouse
were.wolfwir'wûlf isim, mitoloji (werewolves)
kurt şekline girmiş insan.
kurt şekline girebilen kimse
WEST : English Turkish Redhouse
westwest isim batı, garp. sıfat batı. zarf batıya doğru: go west batıya doğru gitmek
WEST INDIAN : English Turkish Redhouse
Batı Hint Adalı, Batı Hint Adalı kimse.
Batı Hint Adalarına özgü.
Batı Hint Adalı (kimse)
WESTBOUND : English Turkish Redhouse
west.boundwest'baund sıfat batıya doğru giden
WESTERLY : English Turkish Redhouse
west.er.lywes'tırli zarf
batıdan.
batıya doğru. sıfat
batıya bakan.
batıdan esen (rüzgâr)
WESTERN : English Turkish Redhouse
west.ernwes'tırn sıfat batı, batısal, batıya ait. isim batılı
WESTERN SAMOA : English Turkish Redhouse
Batı Samoa
WESTERNISE : English Turkish Redhouse
west.ern.isewes'tırnayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız westernize
WESTERNIZE : English Turkish Redhouse
west.ern.izewes'tırnayz fiil batılılaştırmak
WESTWARD : English Turkish Redhouse
west.wardsıfat
batıya yönelen.
batıya bakan. zarf batıya doğru, batı yönünde
WESTWARDLY : English Turkish Redhouse
west.ward.lyzarf
batıya doğru.
batıdan. sıfat
batıya yönelen.
batıdan esen (rüzgâr)
WESTWARDS : English Turkish Redhouse
west.wardszarf batıya doğru, batı yönünde
WET : English Turkish Redhouse
wetwet sıfat (wetter, wettest)
yaş, ıslak.
yağmurlu: wet day yağmurlu gün.
konuşma dili içki yasağı olmayan (yer). fiil (wet/wetted, wetting)
ıslatmak; ıslanmak.
işemek. isim
yaşlık, nem, rutubet.
yağmur.
yağmurlu hava
WET BEHIND THE EARS : English Turkish Redhouse
toy, acemi çaylak
WET BLANKET : English Turkish Redhouse
konuşma dili
neşeyi kaçıran şey.
şevki kıran kimse
WET NURSE : English Turkish Redhouse
sütnine, sütanne, sütana
WET TO THE SKIN : English Turkish Redhouse
iliklerine kadar ıslanmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani