Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
WHOSOEVER : English Turkish Redhouse

who.so.ev.erhusowev'ır zamir bakınız whoever

WHY : English Turkish Redhouse

whyhway zarf
niye, niçin: Why did you say that? Onu niçin söyledin?
İsim olarak kullanılan yancümlenin başında bulunur: I don't know why she said it. Onu niye söylediğini bilmiyorum. Can you give me just one reason why you did it? Niye yaptığına dair tek bir neden söyleyebilir misin bana?

WHY ON EARTH DID YOU DO THAT? : English Turkish Redhouse

Onu niçin yaptın Allah aşkına?

WICK : English Turkish Redhouse

wickwîk isim (mum, kandil v.b.'nde) fitil

WICKED : English Turkish Redhouse

wick.edwîk'îd sıfat
kötü ruhlu, ruhunda kötülük besleyen, kötülük peşinde olan.
çok kötü/fena (şey)

WICKER : English Turkish Redhouse

wick.erwîk'ır sıfat ince dallardan örülmüş

WIDE : English Turkish Redhouse

widewayd sıfat
geniş; engin: a wide road geniş bir yol. This road's twelve meters wide. Bu yolun genişliği on iki metre.
geniş, kapsamlı

WIDE OF THE MARK : English Turkish Redhouse

hedeften uzak

WIDE-ANGLE : English Turkish Redhouse

wide-an.glewayd'äng'gıl sıfat geniş açılı (mercek)

WIDE-ANGLE LENS : English Turkish Redhouse

fotoğrafçılıkgeniş açılı mercek

WIDE-AWAKE : English Turkish Redhouse

wide-a.wakewayd'ıweyk' sıfat tamamen uyanık

WIDEN : English Turkish Redhouse

wid.enway'dın fiil genişletmek; genişlemek

WIDESPREAD : English Turkish Redhouse

wide.spreadwayd'spred' sıfat yaygın

WIDOW : English Turkish Redhouse

wid.owwîd'o isim dul kadın, dul

WIDOWER : English Turkish Redhouse

wid.ow.erisim dul erkek

WIDTH : English Turkish Redhouse

widthwîdth isim genişlik; en

WIELD : English Turkish Redhouse

wieldwild fiil kullanmak

WIENER : English Turkish Redhouse

wie.nerwi'nır isim sosis

WIENER SCHNITZEL : English Turkish Redhouse

Viyana şnitzeli, şnitzel

WIENIE : English Turkish Redhouse

wie.niewi'ni isim, konuşma dili sosis

WIFE : English Turkish Redhouse

wifewayf isim (wives) karı, eş: She's my wife. O benim eşim

WIG : English Turkish Redhouse

wigwîg isim peruk. fiil (wigged, wigging) sertçe azarlamak, haşlamak

WIGGLE : English Turkish Redhouse

wig.glewîg'ıl fiil oynamak, hareket etmek; kımıldamak; oynatmak, hareket ettirmek; kımıldatmak. isim oynama; kımıldama; oynatma; kımıldatma

WILD : English Turkish Redhouse

wildwayld sıfat
vahşi.
yabani, yabanıl, yaban.
çılgın.
asi, serkeş.
konuşma dili harika, süper, çok güzel

WILD ANIMAL : English Turkish Redhouse

vahşi hayvan, yabani hayvan