Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
WINDSWEPT : English Turkish Redhouse

wind.sweptwînd'swept sıfat rüzgârlı; rüzgâra açık

WINDWARD : English Turkish Redhouse

wind.wardwînd'wırd sıfat
rüzgârın estiği yöne doğru giden.
rüzgârın estiği (taraf). isim rüzgârın estiği taraf veya yön

WINDY : English Turkish Redhouse

wind.ywîn'di sıfat
rüzgârlı.
uzun ve boş laf eden; uzun ve boş lafla dolu

WINE : English Turkish Redhouse

winewayn isim şarap

WINE AND DINE : English Turkish Redhouse

-e ziyafet vermek

WINE CELLAR : English Turkish Redhouse

şarap mahzeni

WINEGLASS : English Turkish Redhouse

wine.glasswayn'gläs isim şarap kadehi

WINEGROWER : English Turkish Redhouse

wine.grow.erwayn'growır isim üzüm yetiştirip şarap yapan kimse; bağcı

WINEPRESS : English Turkish Redhouse

wine.presswayn'pres isim üzüm cenderesi

WING : English Turkish Redhouse

wingwîng isim
(kuş, uçak, bina, ordu, futbol veya siyasi partiye ait) kanat.
tiyatro kulis. fiil
uçmak.
(kuşu) kanadından vurmak.
yaralamak, vurmak

WING COMMANDER : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesi, askeriyarbay

WING IT : English Turkish Redhouse

argo
durumu idare etmeye çalışmak; (eldeki imkânlarla) idare etmek.
bir konuşmayı irticalen/doğaçtan yapmak

WING NUT : English Turkish Redhouse

kelebek somun

WINGER : English Turkish Redhouse

wing.erwîn'gır isim, İngiliz İngilizcesi, futbol açık, açık oyuncusu

WINK : English Turkish Redhouse

winkwîngk fiil
(at) (-e) göz kırpmak, (-e) göz kırparak işaret etmek.
at (bir şeyi) görmezlikten gelmek, (bir şeye) göz yummak.
İngiliz İngilizcesi (farları) çabuk açıp kapamak.
(ışık) biteviye sönüp parlamak, çakmak.
(ışık) ışıldamak, parıldamak. isim
göz kırpma.
lahza.
ışıltı, parıltı

WINLESS : English Turkish Redhouse

win.lesssıfat hiçbir galibiyet olmayan, galibiyetsiz

WINNER : English Turkish Redhouse

win.nerwîn'ır isim
galip; kazanan: Who was the winner of the match? Maçı kim kazandı?/Maçın galibi kim? She was the winner of the Nobel Prize in
7320 yılında Nobel ödülünü kazanan oydu.
konuşma dili çok iyi/çok üstün kimse veya şey

WINNING : English Turkish Redhouse

win.ningwîn'îng sıfat
galip, kazanan.
hoş, tatlı. isim
galip gelme, kazanma.
çoğul (para olarak) kazanç

WINNOW : English Turkish Redhouse

win.nowwîn'o fiil
(samandan ayırmak için) (tahıl tanelerini) havaya savurmak; harman savurmak.
out (istenmeyeni) ayıklamak, elemek, çıkarmak

WINSOME : English Turkish Redhouse

win.somewîn'sım sıfat sevimli, tatlı, hoş

WINTER : English Turkish Redhouse

win.terwîn'tır isim kış. fiil in kışı (bir yerde) geçirmek, kışlamak; kışlatmak

WINTER SAVORY : English Turkish Redhouse

(ballıbabagillerden, yaprakları bahar olarak kullanılan) bir geyikotu türü

WINTER SPORTS : English Turkish Redhouse

kış sporları

WINTERTIME : English Turkish Redhouse

win.ter.timewîn'tırtaym isim kış zamanı, kış

WINTRY : English Turkish Redhouse

win.trywîn'tri sıfat kış gibi, kışa yakışan