English Turkish Redhouse
WITH : English Turkish Redhouse
withwîth, wîdh edat
ile beraber/birlikte, ile: She's living with her aunt. Teyzesiyle beraber oturuyor. Will you come with us? Bizimle gelir misin? Wisdom can sometimes come with age. İnsan bazen yaşlanınca akıllanır. Heat the milk with the honey. Sütü balla beraber ısıt.
ile, aracılığıyla, vasıtasıyla: Cut it with a knife. Onu bıçakla kes. You can't buy much with five thousand liras. Beş bin lirayla pek bir şey alamazsın.
li;
i olan: Where's the woman with the green parrot? Yeşil papağanlı kadın nerede? They don't want someone with no experience. Tecrübesiz birini istemiyorlar. She's a woman with a past. Geçmişi şüpheli bir kadın o.
den yana: Are you with us? Bizden yana mısın? I'm with you. Seni destekliyorum.
e rağmen/karşın: With all his faults, she still likes him. Bütün kusurlarına rağmen onu hâlâ seviyor.
yüzünden: How can I go to a movie with all this work I've got to do? Yapmam gereken bu kadar iş varken ben nasıl sinemaya gideyim? With winter almost here you'd better get your roof fixed. Kış kapıya dayanmışken damını tamir ettirmelisin
WITH A GRAIN OF SALT : English Turkish Redhouse
ihtiyat kaydıyla
WITH A HIGH HAND : English Turkish Redhouse
amirlik taslayarak
WITH A VENGEANCE : English Turkish Redhouse
büyük bir şiddetle.
son derece, ziyadesiyle, alabildiğine
WITH A WILL : English Turkish Redhouse
gayretle
WITH ALL MY HEART : English Turkish Redhouse
ütün kalbimle
WITH AN EYE TO : English Turkish Redhouse
-i göz önünde tutarak,
i düşünerek
WITH APLOMB : English Turkish Redhouse
soğukkanlılıkla, istifini bozmadan
WITH BATED BREATH : English Turkish Redhouse
nefesi kesilerek
WITH CHILD : English Turkish Redhouse
hamile
WITH DIFFICULTY : English Turkish Redhouse
güçlükle, zorlukla
WITH DISMAY : English Turkish Redhouse
dehşet içinde, dehşetle
WITH EASE : English Turkish Redhouse
kolaylıkla
WITH FLYING COLORS : English Turkish Redhouse
çok başarılı bir şekilde
WITH IMPUNITY : English Turkish Redhouse
ceza görmeden
WITH IT : English Turkish Redhouse
argoçok moda
WITH KID GLOVES : English Turkish Redhouse
tatlılıkla, yumuşak bir şekilde
WITH LIGHTNING SPEED : English Turkish Redhouse
yıldırım hızı ile
WITH MIGHT AND MAIN : English Turkish Redhouse
var gücüyle, elinden geldiği kadar
WITH MY COMPLIMENTS : English Turkish Redhouse
selamlarımla.
parasız, hediye olarak
WITH NO STRINGS ATTACHED : English Turkish Redhouse
kayıtsız şartsız
WITH ONE VOICE : English Turkish Redhouse
hep bir ağızdan
WITH ONE'S TAIL BETWEEN ONE'S LEGS : English Turkish Redhouse
süklüm püklüm
WITH OPEN ARMS : English Turkish Redhouse
dostça, candan
WITH PLEASURE : English Turkish Redhouse
memnuniyetle
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani