English Turkish Redhouse
X-RATED : English Turkish Redhouse
X-rat.edeks'rey'tîd sıfat on yedi yaşından küçüklerin seyretmesi yasak olan (film)
X-RAY : English Turkish Redhouse
X-rayeks'rey isim
X ışını, röntgen ışını.
röntgen filmi, röntgen. fiil
in röntgenini çekmek
XENOPHOBIA : English Turkish Redhouse
xen.o.pho.bi.azenıfo'biyı isim
yabancı korkusu; yabancılardan nefret etme; yabancı duşmanlığı.
yabancı olandan korkma/nefret etme
XENOPHOBIC : English Turkish Redhouse
xen.o.pho.biczenıfo'bîk sıfat
yabancılardan korkan; yabancılardan nefret eden.
yabancı olandan korkan; yabancı olandan nefret eden.
yabancı duşmanlığı güden (yazı, yasa, v.b.)
XEROPHYTE : English Turkish Redhouse
xe.ro.phytezir'ıfayt isim kurakçıl bitki
XEROPHYTIC : English Turkish Redhouse
xe.ro.phyt.iczirıfît'îk sıfat kurakçıl
XEROX : English Turkish Redhouse
Xer.oxzîr'aks isim fotokopi, fotokopiyle yapılmış kopya. fiil
in fotokopisini çekmek
XEROX MACHINE : English Turkish Redhouse
fotokopi makinesi
XMAS : English Turkish Redhouse
Xmaskrîs'mıs isim bakınız Christmas
XYLOPHONE : English Turkish Redhouse
xy.lo.phonezay'lıfon isim ksilofon
Y : English Turkish Redhouse
Y, yway isim Y, İngiliz alfabesinin yirmi beşinci harfi
YACHT : English Turkish Redhouse
yachtyat isim yat
YAK : English Turkish Redhouse
yakyäk isim yak
YAM : English Turkish Redhouse
yamyäm isim tatlı patates
YAMMER : English Turkish Redhouse
yam.meryäm'ır fiil, konuşma dili yakınıp durmak, sızlanıp durmak
YANK : English Turkish Redhouse
yankyängk fiil birden ve kuvvetle çekmek, kuvvetle çekivermek. isim kuvvetli çekiş
YANK SOMEONE OUT OF : English Turkish Redhouse
irini (bir yerden) alıvermek veya çıkarıvermek
YANK SOMETHING OUT OF : English Turkish Redhouse
ir şeyi
den kapmak veya kuvvetle çekivermek
YANKEE : English Turkish Redhouse
Yan.keeyäng'ki isim
Amerikalı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzey eyaletlerinde doğup büyüyen veya yaşayan biri, kuzeyli
YAP : English Turkish Redhouse
yapyäp fiil (yapped, yapping) (ufak köpek) (kesik ve tiz bir sesle) havlamak. isim kesik ve tiz bir havlama
YARD : English Turkish Redhouse
yardyard isim
(binaya ait) bahçe.
avlu
YARD SALE : English Turkish Redhouse
evin bahçesinde yapılan istenmeyen eşya satışı
YARDSTICK : English Turkish Redhouse
yard.stickyard'stîk isim
bir yarda uzunluğundaki ölçü aracı.
ölçü, ölçüt, mihenk, denektaşı, miyar
YARN : English Turkish Redhouse
yarnyarn isim
yün ipliği.
_tekstil_ iplik.
konuşma dili (uydurulmuş) hikâye
YARROW : English Turkish Redhouse
yar.rowyär'o, yä'rı isim, botanik civanperçemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani