Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
BE UNDER REPAIR : English Turkish Redhouse

tamir edilmek, tamirde olmak

BE UNDER SOMEONE'S CHARGE : English Turkish Redhouse

irinin sorumluluğu altında olmak

BE UNDER SOMEONE'S THUMB : English Turkish Redhouse

konuşma dilibirinin kontrolü altında olmak

BE UNDER STRESS : English Turkish Redhouse

stres içinde olmak.
(yapı) fazla yük altında bulunmak

BE UNDER THE ASSUMPTION THAT : English Turkish Redhouse

konuşma dili
farzetmek, varsaymak.
sanmak, zannetmek

BE UNDER THE INFLUENCE : English Turkish Redhouse

içkili olmak, alkollü olmak

BE UNDER THE SWAY OF : English Turkish Redhouse

in nüfuzu altında olmak.
in egemenliği altında olmak

BE UNDER THE WEATHER : English Turkish Redhouse

(kendini) bir hoş/tuhaf hissetmek

BE UNDERAGE : English Turkish Redhouse

(belirli bir şey yapabilmek için) yaşı tutmamak

BE UNEQUAL TO A TASK : English Turkish Redhouse

ir işi becerememek

BE UNFAMILIAR WITH : English Turkish Redhouse

-i bilmemek

BE UNLUCKY : English Turkish Redhouse

şansı olmamak

BE UNMINDFUL OF : English Turkish Redhouse

-e aldırmamak,
i göz önüne almamak

BE UNQUALIFIED FOR A JOB : English Turkish Redhouse

ir işe uygun niteliklere sahip olmamak

BE UNQUALIFIED TO DO SOMETHING : English Turkish Redhouse

ir şeyi yapmak için gereken niteliklere sahip olmamak

BE UNSETTLED ABOUT TO : English Turkish Redhouse

hakkında kararsız olmak, hakkında tereddüt içinde olmak

BE UNSETTLED AS TO : English Turkish Redhouse

hakkında kararsız olmak, hakkında tereddüt içinde olmak

BE UNWILLING : English Turkish Redhouse

azı olmamak; istememek: He was unwilling to go. Gitmeye razı değildi. He's unwilling to learn how to dance. Dans etmeyi öğrenmek istemiyor

BE UP : English Turkish Redhouse

yükselmek: His fever is up. Ateşi yükseldi.
yataktan kalkmış olmak; henüz yatmamış olmak: He's never up before six. Saat altıdan önce hiç yataktan kalkmaz. She's never up after ten at night. Gece saat ondan önce yatar hep.
konuşma dili keyfi yerinde olmak, mutlu olmak

BE UP A TREE : English Turkish Redhouse

zor durumda olmak, ne yapacağını şaşırmak

BE UP AGAINST : English Turkish Redhouse

konuşma dili(bir problem) ile karşı karşıya olmak

BE UP AGAINST IT : English Turkish Redhouse

konuşma dilibelaya çatmak, başı belaya girmek

BE UP AGAINST THE WALL : English Turkish Redhouse

iflasın eşiğinde olmak, iflasla karşı karşıya olmak.
köşeye sıkışmak, çok sıkışık bir durumda olmak

BE UP ALL NIGHT : English Turkish Redhouse

sabahlamak

BE UP FOR : English Turkish Redhouse

konuşma dili
istemek: Who's up for a movie? Sinemaya gitmek isteyen var mı?
e aday olmak: He is up for mayor. Belediye başkanlığına aday.
den yargılanmak: He is up for murder. Cinayet suçundan yargılanıyor