English Turkish Redhouse
ACCUMULATION : English Turkish Redhouse
ac.cu.mu.la.tionisim
birikim, birikme.
birikinti
ACCURACY : English Turkish Redhouse
ac.cu.ra.cyisim
doğruluk.
yanlış yapmamaya özen gösterme
ACCURATE : English Turkish Redhouse
ac.cu.rateäk'yırît sıfat
doğru, tam.
yanlış yapmamaya özen gösteren
ACCUSATION : English Turkish Redhouse
ac.cu.sa.tionisim suçlama
ACCUSATIVE : English Turkish Redhouse
ac.cu.sa.tiveıkyu'zıtîv sıfat, dilbilgisi
i halindeki. isim
i halindeki sözcük
ACCUSE : English Turkish Redhouse
ac.cuseıkyuz' fiil suçlamak, itham etmek
ACCUSED : English Turkish Redhouse
ac.cusedsıfat sanık
ACCUSTOM : English Turkish Redhouse
ac.cus.tomık^s'tım fiil alıştırmak
ACE : English Turkish Redhouse
aceeys isim
iskambil oyunları as, birli.
konuşma dili uzman, eksper. sıfat, konuşma dili işinin ehli, as. fiil bakınız ace an exam
ACE AN EXAM : English Turkish Redhouse
konuşma dilisınavda yüksek bir not almak (dokuz ila on arasında)
ACETONE : English Turkish Redhouse
ac.e.toneäs'ıton isim aseton
ACETYLENE : English Turkish Redhouse
a.cet.y.leneıset'ılin isim asetilen
ACHE : English Turkish Redhouse
acheeyk isim ağrı, sızı, acı. fiil ağrımak, sızlamak, acımak
ACHIEVE : English Turkish Redhouse
a.chieveıçiv' fiil başarmak, yapmak; elde etmek, kazanmak
ACHIEVEMENT : English Turkish Redhouse
a.chieve.mentisim
başarı.
elde etme, kazanma
ACID : English Turkish Redhouse
ac.idäs'îd isim asit. sıfat
asit.
iğneleyici: an acid remark iğneleyici bir söz
ACKNOWLEDGE : English Turkish Redhouse
ac.knowl.edgeäknal'îc fiil
(bir gerçeği) kabul etmek.
(bir şeyin alındığını veya farkedildiğini) bildirmek
ACKNOWLEDGMENT : English Turkish Redhouse
ac.knowl.edg.mentäknal'îcmınt isim
(bir gerçeği) kabul etme.
(bir şeyin alındığını veya farkedildiğini) bildirme.
ticaret alındı
ACNE : English Turkish Redhouse
ac.neäk'ni isim akne, ergenlik
ACORN : English Turkish Redhouse
a.corney'kôrn isim meşe palamudu
ACOUSTICS : English Turkish Redhouse
a.cous.ticsıkus'tîks isim akustik
ACQUAINT : English Turkish Redhouse
ac.juaintıkweynt' fiil
bilgi vermek, haberdar etmek.
tanıtmak: This book is designed to acjuaint its readers with new developments in the field of genetic engineering. Bu kitabın amacı okuyucularına genetik mühendisliği alanındaki yeni gelişmeleri tanıtmaktır
ACQUAINT ONESELF WITH : English Turkish Redhouse
hakkında bilgi edinmek
ACQUAINTANCE : English Turkish Redhouse
ac.juain.tanceisim tanıdık, tanış
ACQUIESCE : English Turkish Redhouse
ac.jui.esceäkwiyes' fiil boyun eğmek, katlanmak, kabullenmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani