Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
BEAR WITNESS : English Turkish Redhouse

tanıklık/şahitlik etmek

BEAR WITNESS TO : English Turkish Redhouse

(bir şeyin) kanıtı/delili olmak, (bir şeye) delalet etmek

BEARD : English Turkish Redhouse

eardbîrd isim sakal

BEARDED : English Turkish Redhouse

eard.edsıfat sakallı

BEARDLESS : English Turkish Redhouse

eard.lesssıfat sakalsız

BEARER : English Turkish Redhouse

ear.erber'ır isim üzerinde taşıyan kimse, elinde bulunduran kimse

BEARING : English Turkish Redhouse

ear.ingber'îng isim
hal, tavır, davranış.
yatak, mil yatağı.
denizcilikle ilgili kerteriz

BEAST : English Turkish Redhouse

eastbist isim hayvan

BEASTLY : English Turkish Redhouse

east.lysıfat hayvanca

BEAT : English Turkish Redhouse

eatbit fiil (beat, beaten)
dövmek, vurmak, çarpmak.
çalmak (davul).
(yumurta) çırpmak.
yenmek, galip gelmek.
(kalp) atmak

BEAT A RETREAT : English Turkish Redhouse

geri çekilmek, kaçmak

BEAT ABOUT THE BUSH : English Turkish Redhouse

konuşma dilibin dereden su getirmek

BEAT AROUND THE BUSH : English Turkish Redhouse

konuşma dilibin dereden su getirmek

BEAT DOWN THE PRICE : English Turkish Redhouse

konuşma dilipazarlıkla fiyat indirtmek

BEAT IT! : English Turkish Redhouse

argoDefol!

BEAT OFF : English Turkish Redhouse

konuşma dilikovmak, defetmek

BEAT OFF THE ATTACK : English Turkish Redhouse

saldırıyı tamamen püskürtmek

BEAT ONE'S HEAD AGAINST A STONE WALL : English Turkish Redhouse

oşuna uğraşmak, haybeye kürek çekmek

BEAT SOMEONE ALL HOLLOW : English Turkish Redhouse

konuşma dili
birini büyük bir yenilgiye uğratmak, birini ezmek, birini pes ettirmek.
birinden çok daha üstün olmak, birini cebinden çıkarmak

BEAT SOMEONE DOWN : English Turkish Redhouse

konuşma dilibirine fiyat indirtmek

BEAT SOMEONE UP : English Turkish Redhouse

konuşma dilibirini fena halde dövmek, birini tekme tokat dövüp iyice hırpalamak

BEAT SOMETHING ALL HOLLOW : English Turkish Redhouse

konuşma dilibir şeyden çok daha üstün olmak

BEAT THE AIR : English Turkish Redhouse

konuşma diliboşuna uğraşmak; havanda su dövmek

BEAT THE BUSHES : English Turkish Redhouse

konuşma diliher yerde aramak

BEAT THE RAP : English Turkish Redhouse

argo
cezadan kurtulmak.
temize çıkmak, aklanmak