Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
BEHOLDEN : English Turkish Redhouse

e.hold.enbîhol'dın sıfat borçlu, minnettar

BEHOLDER : English Turkish Redhouse

e.hold.erisim seyirci

BEHOOVE : English Turkish Redhouse

e.hoovebîhuv' fiil
yakışık almak, yakışmak.
meli, gerekmek

BEHOVE : English Turkish Redhouse

e.hovebîhov' fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız behoove

BEIGE : English Turkish Redhouse

eigebeyq sıfat, isim beq

BEING : English Turkish Redhouse

e.ingbi'yîng isim
oluş, varoluş.
varlık.
yaratık.
insan

BELABOR : English Turkish Redhouse

e.la.borbîley'bır fiil üzerinde fazla durmak: Don't belabor the point. O nokta üzerinde fazla durma

BELABOUR : English Turkish Redhouse

e.la.bourbîley'bır fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız belabor

BELARUS : English Turkish Redhouse

Be.la.rusbel'ırûs isim Beyaz Rusya

BELARUSSIAN : English Turkish Redhouse

Be.la.rus.sianbelır^ş'ın isim, sıfat
Beyaz Rus.
Beyaz Rusça

BELATED : English Turkish Redhouse

e.lat.edbîley'tîd sıfat gecikmiş, geç kalmış

BELATEDLY : English Turkish Redhouse

e.lat.ed.lyzarf gecikerek, vaktinden sonra

BELCH : English Turkish Redhouse

elchbelç fiil
geğirmek.
püskürtmek, fırlatmak. isim geğirme

BELEAGUER : English Turkish Redhouse

e.lea.guerbîli'gır fiil kuşatmak, etrafını sarmak, etrafını çevirmek, muhasara etmek

BELFRY : English Turkish Redhouse

el.frybel'fri isim çan kulesi

BELGIAN : English Turkish Redhouse

isimBelçikalı. sıfat
Belçika, Belçika'ya özgü.
Belçikalı

BELGIUM : English Turkish Redhouse

Bel.giumbel'cım, bel'ciyım isim Belçika

BELIE : English Turkish Redhouse

e.liebîlay' fiil (belied, belying)
(sahte bir şey) (gerçek bir şeyi) örtmek.
yanlış veya sahte olduğunu göstermek

BELIEF : English Turkish Redhouse

e.liefbîlif' isim inanç

BELIEVABLE : English Turkish Redhouse

e.liev.ablesıfat inanılır

BELIEVE : English Turkish Redhouse

e.lievebîliv' fiil
inanmak.
iman etmek, güçlü bir inanç duymak.
sanmak

BELIEVE IN : English Turkish Redhouse

e inanmak.
e güvenmek

BELIEVE IN SOMEONE : English Turkish Redhouse

irine güvenmek

BELIEVE ME! : English Turkish Redhouse

Sözüme inan!

BELIEVER : English Turkish Redhouse

e.liev.erisim inanan, mümin