Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

BLEW : English Turkish Redhouse

lewblu fiil bakınız blow

BLIGHT : English Turkish Redhouse

lightblayt isim
küf, mantar.
afet. fiil soldurmak, kavurmak, mahvetmek; kurutmak

BLIND : English Turkish Redhouse

lindblaynd sıfat
kör, âmâ.
çıkmaz (sokak). fiil
kör etmek.
gözünü almak, kamaştırmak. isim
çoğul qaluzi.
İngiliz İngilizcesi stor.
avcıların avlarından gizlendiği yer

BLIND ALLEY : English Turkish Redhouse

çıkmaz sokak.
çıkmaz, açmaz

BLIND AS A BAT : English Turkish Redhouse

kör gibi

BLIND DATE : English Turkish Redhouse

önceden tanışılmayan biriyle eğlence yeri, lokanta v.b.'ne gitme

BLIND IN ONE EYE : English Turkish Redhouse

ir gözü kör

BLIND SPOT : English Turkish Redhouse

anatomi (retinada) kör nokta.
kendi önyargısının insanı anlamaktan engellediği konu

BLINDFOLD : English Turkish Redhouse

lind.foldblaynd'fold fiil gözlerini bağlamak. isim gözbağı

BLINDFOLDED : English Turkish Redhouse

lind.fold.edsıfat gözü bağlı

BLINDLY : English Turkish Redhouse

lind.lyzarf kör gibi

BLINDNESS : English Turkish Redhouse

lind.nessisim körlük

BLINK : English Turkish Redhouse

linkblîngk fiil göz kırpmak. isim göz kırpma

BLISS : English Turkish Redhouse

lissblîs isim eksiksiz bir mutluluk, büyük mutluluk

BLISSFUL : English Turkish Redhouse

liss.fulsıfat çok mutlu

BLISTER : English Turkish Redhouse

lis.terblîs'tır isim kabarcık, fiske. fiil kabarmak, su toplamak; kabartmak

BLITHE : English Turkish Redhouse

litheblayth sıfat neşeli, şen; gamsız, tasasız

BLITHELY : English Turkish Redhouse

lithe.lyzarf neşeli veya tasasız bir şekilde

BLITZ : English Turkish Redhouse

litzblîts isim yıldırım saldırı

BLITZKRIEG : English Turkish Redhouse

litz.kriegblîts'krig isim yıldırım saldırı

BLIZZARD : English Turkish Redhouse

liz.zardblîz'ırd isim tipi

BLOAT : English Turkish Redhouse

loatblot fiil şişirmek, kabartmak

BLOATED : English Turkish Redhouse

loat.edsıfat şişmiş, şiş (karın, leş)

BLOB : English Turkish Redhouse

lobblab isim
kıvamı koyu iri bir damla: a blob of paint bir boya damlası. two blobs of mustard iki sıkım hardal.
konuşma dili yağ tulumu, şişko

BLOC : English Turkish Redhouse

locblak isim, politika blok