Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

BLOCK : English Turkish Redhouse

lockblak isim
blok, büyük parça.
blok, parsel.
İngiliz İngilizcesi büyük bina: block of flats apartman. office block (büroların bulunduğu) iş hanı. fiil tıkamak, kesmek, kapamak; bloke etmek

BLOCK AND TACKLE : English Turkish Redhouse

palanga

BLOCK PRINT : English Turkish Redhouse

(kumaşı, kitabı) kalıpla basmak

BLOCKADE : English Turkish Redhouse

lock.adeblakeyd' isim abluka. fiil abluka etmek, ablukaya almak

BLOCKAGE : English Turkish Redhouse

lock.ageblak'îc isim tıkama; tıkanma; blokaq

BLOCKHEAD : English Turkish Redhouse

lock.headblak'hed isim mankafa, dangalak

BLOKE : English Turkish Redhouse

lokeblok isim, İngiliz İngilizcesi, konuşma dili adam, arkadaş

BLOND : English Turkish Redhouse

londbland sıfat
sarışın (erkek).
sarı (saç)

BLONDE : English Turkish Redhouse

londebland sıfat, isim sarışın (kadın)

BLOOD : English Turkish Redhouse

loodbl^d isim
kan.
soy

BLOOD BANK : English Turkish Redhouse

kan bankası

BLOOD BATH : English Turkish Redhouse

katliam

BLOOD COUNT : English Turkish Redhouse

kan sayımı

BLOOD FEUD : English Turkish Redhouse

kan davası

BLOOD GROUP : English Turkish Redhouse

kan grubu

BLOOD MONEY : English Turkish Redhouse

kiralık katillere verilen para.
diyet

BLOOD POISONING : English Turkish Redhouse

kan zehirlenmesi

BLOOD PRESSURE : English Turkish Redhouse

tansiyon, kan basıncı

BLOOD TEST : English Turkish Redhouse

kan tahlili

BLOOD TRANSFUSION : English Turkish Redhouse

kan nakli

BLOOD TYPE : English Turkish Redhouse

kan grubu

BLOOD VESSEL : English Turkish Redhouse

anatomikan damarı

BLOODCURDLING : English Turkish Redhouse

lood.cur.dlingbl^d'kırdlîng sıfat tüyler ürpertici

BLOODSHED : English Turkish Redhouse

lood.shedbl^d'şed isim kan dökme

BLOODSHOT : English Turkish Redhouse

lood.shotbl^d'şat sıfat kan çanağına dönmüş (göz)