English Turkish Redhouse
BOISTEROUS : English Turkish Redhouse
ois.ter.ousboys'tırıs sıfat
gürültülü.
şiddetli; fırtınalı
BOLD : English Turkish Redhouse
oldbold sıfat
cesur, gözüpek; atılgan, cüretli.
matbaacılık siyah (harf)
BOLDFACE : English Turkish Redhouse
old.facebold'feys isim, matbaacılık siyah harfler
BOLDFACED : English Turkish Redhouse
old.facedsıfat siyah (harf)
BOLDLY : English Turkish Redhouse
old.lyzarf cesaretle
BOLDNESS : English Turkish Redhouse
old.nessisim cesaret, yüreklilik
BOLIVIA : English Turkish Redhouse
Bo.liv.iabolîv'iyı isim Bolivya
BOLIVIAN : English Turkish Redhouse
isimBolivyalı. sıfat
Bolivya, Bolivya'ya özgü.
Bolivyalı
BOLONEY : English Turkish Redhouse
o.lo.neybılo'ni isim bakınız baloney
BOLSHY : English Turkish Redhouse
ol.shybol'şi sıfat, İngiliz İngilizcesi, konuşma dili asi, serkeş; kurallara karşı gelen
BOLSTER : English Turkish Redhouse
ol.sterbol'stır isim uzun yastık; yastık, minder. fiil
yastıkla beslemek.
desteklemek, güçlendirmek
BOLT : English Turkish Redhouse
oltbolt isim
sürgü, kol demiri.
kilit dili.
cıvata.
fırlama, kaçış. fiil
sürgülemek.
fırlamak; fırlayıp kaçmak: When the pickpocket saw the policeman he bolted into the crowd. Yankesici polisi görünce yıldırım gibi fırlayıp kalabalığa karıştı.
çiğnemeden yutmak
BOLT OF LIGHTNING : English Turkish Redhouse
yıldırım
BOLT UPRIGHT : English Turkish Redhouse
dimdik
BOMB : English Turkish Redhouse
ombbam isim bomba. fiil bombalamak
BOMBARD : English Turkish Redhouse
om.bardbambard' fiil
topa tutmak, bombardıman etmek; bombalamak.
üzerine varmak, sıkıştırmak
BOMBARDIER : English Turkish Redhouse
om.bar.dierbambırdîr' isim, askeri (bombardıman uçağında görevli) bombacı
BOMBARDMENT : English Turkish Redhouse
om.bard.mentisim bombardıman, topa tutma
BOMBASTIC : English Turkish Redhouse
om.bas.ticbambäs'tîk sıfat tumturaklı
BOMBER : English Turkish Redhouse
omb.erisim
bombardıman uçağı.
(bir yere) bomba atan veya yerleştiren kimse, bombacı
BOMBSHELL : English Turkish Redhouse
omb.shellbam'şel isim, konuşma dili bomba etkisi yapan, bomba: blonde bombshell sarışın bomba
BON VOYAGE : English Turkish Redhouse
on vo.yagebôn vwayaq' iyi yolculuklar, yolunuz açık olsun
BONA FIDE : English Turkish Redhouse
o.na fidebo'nı fayd' gerçek, hakiki
BONANZA : English Turkish Redhouse
o.nan.zabınän'zı isim beklenmedik kazanç
BOND : English Turkish Redhouse
ondband isim
bağ.
ilişki.
bono, senet, tahvil.
kefalet. fiil kefil olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani