English Turkish Redhouse
BOOKSELLER : English Turkish Redhouse
ook.sell.erbûk'selır isim kitapçı
BOOKSHELF : English Turkish Redhouse
ook.shelfbûk'şelf isim kitap rafı
BOOKSHOP : English Turkish Redhouse
ook.shopbûk'şap isim kitabevi
BOOKSTORE : English Turkish Redhouse
ook.storebûk'stôr isim kitabevi
BOOM : English Turkish Redhouse
oombum fiil
gümbürdemek, gürlemek.
(bir yerin ticaret, nüfus v.b.) hızla yükselmek, patlamak (olumlu bir şekilde); (ticaret) hızla artmak, patlama içinde olmak. isim
gümbürtü.
Bom! (gümbürtü sesi).
(bir yerin ticaret, nüfus v.b.'nde) (olumlu bir) patlama, hızlı artış
BOON : English Turkish Redhouse
oonbun isim nimet, lütuf, iyilik
BOON COMPANION : English Turkish Redhouse
yakın arkadaş
BOONDOCK : English Turkish Redhouse
oon.dockbun'dak isim bakınız the boondocks
BOONIES : English Turkish Redhouse
oon.iesbun'iz isim bakınız the boonies
BOOR : English Turkish Redhouse
oorbûr isim
kaba ve görgüsüz kimse.
köylü
BOORISH : English Turkish Redhouse
oor.ishsıfat kaba
BOORISHLY : English Turkish Redhouse
oor.ish.lyzarf kaba bir şekilde
BOORISHNESS : English Turkish Redhouse
oor.ish.nessisim kabalık
BOOST : English Turkish Redhouse
oostbust fiil (busted/bust)
itelemek.
lehinde konuşarak yardımcı olmak.
(fiyat) artırmak. isim
destek, yardım.
artma, artış
BOOSTER : English Turkish Redhouse
oost.erisim
propagandacı.
(rokette) ek motor
BOOT : English Turkish Redhouse
ootbut fiil
çizme giydirmek.
çizme şeklindeki aletle işkence yapmak.
argo tekmelemek.
bilgisayarın belleğine komutlar okutarak sistemi çalıştırmak.
futbol tekme atmak.
argo işten çıkarmak, kovmak
BOOTH : English Turkish Redhouse
oothbuth, budh isim
(fuar veya sergide) stand.
çardak
BOOTLEGGER : English Turkish Redhouse
oot.leg.gerbut'legır isim içki kaçakçısı
BOOTLICK : English Turkish Redhouse
oot.lickbut'lîk fiil dalkavukluk etmek, çanak yalamak, yaltaklanmak
BOOTLICKER : English Turkish Redhouse
oot.lick.erisim dalkavuk, çanak yalayıcı, yaltak, yaltakçı
BOOTY : English Turkish Redhouse
oo.tybu'ti isim ganimet, yağma, çapul
BOOZE : English Turkish Redhouse
oozebuz isim, konuşma dili içki, alkollü içecek
BOP : English Turkish Redhouse
opbap fiil (bopped, bopping) vurmak. isim vuruş, darbe
BORAX : English Turkish Redhouse
o.raxbor'äks isim, kimya boraks
BORDER : English Turkish Redhouse
or.derbôr'dır isim
kenar; sınır, hudut.
kenar süsü. fiil sınırlamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani