English Turkish Redhouse
BOSPORUS : English Turkish Redhouse
Bos.po.rusbas'pırıs isim Boğaziçi, Boğaz
BOSS : English Turkish Redhouse
ossbôs isim patron; şef. fiil yönetmek
BOSS SOMEONE AROUND : English Turkish Redhouse
irine karşı amirane davranmak, birine emir yağdırmak
BOSSY : English Turkish Redhouse
ossysıfat
başkalarına hükmetmeyi seven.
amirane, patronvari
BOTANICAL : English Turkish Redhouse
o.tan.i.calbıtän'îkıl sıfat botanik, bitkibilimsel; bitkisel
BOTANICAL GARDEN : English Turkish Redhouse
otanik bahçesi
BOTANIST : English Turkish Redhouse
ot.a.nistisim botanist, bitkibilimci, botanikçi
BOTANY : English Turkish Redhouse
ot.a.nybat'ıni isim botanik, bitkibilim
BOTCH : English Turkish Redhouse
otchbaç fiil bozmak
BOTH : English Turkish Redhouse
othboth zamir her ikisi; ikisi de: both of them her ikisi. both of us her ikimiz. "Did the packages come?" "Yes, both came." "Paketler geldi mi?" "Evet, her ikisi de geldi." Bahar is both beautiful and intelligent. Bahar hem güzel, hem de zeki. both he and I hem o, hem ben
BOTH AS ... AND AS ... : English Turkish Redhouse
hem
.. hem
.. olarak: I respect her both as a teacher and as a person. Hem hoca, hem insan olarak ona saygı duyuyorum
BOTHER : English Turkish Redhouse
oth.erbadh'ır isim sıkıntı, zahmet. fiil canını sıkmak, rahatsız etmek
BOTHERSOME : English Turkish Redhouse
oth.er.somesıfat sıkıcı, rahatsız edici
BOTSWANA : English Turkish Redhouse
Bot.swa.nabatswa'nı isim Botsvana
BOTSWANAN : English Turkish Redhouse
isimBotsvanalı. sıfat
Botsvana, Botsvana'ya özgü.
Botsvanalı
BOTTLE : English Turkish Redhouse
ot.tlebat'ıl isim
şişe.
biberon. fiil şişelemek
BOTTLE OPENER : English Turkish Redhouse
şişe açacağı
BOTTLENECK : English Turkish Redhouse
ot.tle.neckbat'ılnek isim
dar geçit, dar boğaz.
engel
BOTTOM : English Turkish Redhouse
ot.tombat'ım isim
dip, alt.
esas, kaynak, temel.
vadi.
karina, tekne
BOTTOM DOLLAR : English Turkish Redhouse
son kuruş
BOTTOM LAND : English Turkish Redhouse
ovalık arazi
BOTTOMLESS : English Turkish Redhouse
ot.tom.lesssıfat
dipsiz; çok derin.
sonsuz, sınırsız
BOTTOMS UP! : English Turkish Redhouse
konuşma diliFondip!
BOUGH : English Turkish Redhouse
oughbau isim (ağaçta) büyük dal
BOUGHT : English Turkish Redhouse
oughtbôt fiil bakınız buy
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani