Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
BOULDER : English Turkish Redhouse

oul.derbol'dır isim iri kaya parçası

BOULEVARD : English Turkish Redhouse

oul.e.vardbûl'ıvard isim bulvar, cadde

BOUNCE : English Turkish Redhouse

ouncebauns fiil
sıçramak, sekmek; zıplatmak, sektirmek.
konuşma dili (çek) karşılıksız çıkmak. isim
sıçrayış, zıplayış.
canlılık

BOUND : English Turkish Redhouse

oundbaund isim sıçrayış, zıplama; geri tepme. fiil sekmek, sıçramak, zıplamak, fırlamak

BOUNDARY : English Turkish Redhouse

ound.a.rybaun'dıri isim sınır, hudut

BOUNDLESS : English Turkish Redhouse

ound.lesssıfat sınırsız, sonsuz

BOUNDS : English Turkish Redhouse

oundsisim sınır, sınırlar

BOUNTEOUS : English Turkish Redhouse

oun.te.ousbaun'tiyıs sıfat
eli açık, cömert.
bol, çok

BOUNTEOUSLY : English Turkish Redhouse

oun.te.ous.lyzarf cömertçe

BOUNTEOUSNESS : English Turkish Redhouse

oun.te.ous.nessisim
cömertlik.
bolluk

BOUNTIFUL : English Turkish Redhouse

oun.ti.fulsıfat
cömert, eli açık.
bol, çok

BOUNTY : English Turkish Redhouse

oun.tybaun'ti isim
cömertlik, eli açıklık.
prim.
(zararlı bir hayvanın yok edilmesi veya bir suçlunun yakalanması için devletçe verilen) para

BOUQUET : English Turkish Redhouse

ou.juetbukey' isim
buket, demet.
bir şaraba özgü koku

BOURGEOIS : English Turkish Redhouse

our.geoisbûrq'wa isim, sıfat burquva, kentsoylu

BOUT : English Turkish Redhouse

outbaut isim
nöbet; hastalık: He's qust recovered from a bout of pneumonia. Zatürreeden yeni kalktı.
kısa süren hummalı faaliyet.
eskrim maç

BOUTIQUE : English Turkish Redhouse

ou.tijuebutik' isim butik

BOVINE : English Turkish Redhouse

o.vinebo'vayn sıfat sığır cinsinden

BOW : English Turkish Redhouse

owbo isim
(ok atmak için) yay.
(yaylı çalgı için) yay.
fiyonk

BOW AND SCRAPE : English Turkish Redhouse

aşırı saygı gösterisinde bulunmak, el pençe divan durmak

BOW OUT : English Turkish Redhouse

of
den çekilmek.
emekliye ayrılmak

BOW TIE : English Turkish Redhouse

papyon, papyon kravat

BOWEL : English Turkish Redhouse

ow.elbau'wıl isim bağırsak

BOWELS : English Turkish Redhouse

ow.elsisim
bağırsaklar.
iç kısımlar; derinlikler: the bowels of the earth yeryüzünün derinlikleri

BOWER : English Turkish Redhouse

ow.erbau'wır isim kameriye, çardak

BOWL : English Turkish Redhouse

owlbol fiil
bowling oynamak.
kriket top atmak