Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
ADJOIN : English Turkish Redhouse

ad.joinıcoyn' fiil bitişik olmak

ADJOINING : English Turkish Redhouse

ad.join.ingsıfat bitişik, bitişikteki, yan, yandaki

ADJOURN : English Turkish Redhouse

ad.journıcırn' fiil
oturuma son vermek.
(toplantı, oturum) sona ermek, bitmek.
(bir başka yere) geçmek

ADJUST : English Turkish Redhouse

ad.justıc^st' fiil ayar etmek, ayarlamak

ADJUST ONESELF TO : English Turkish Redhouse

kendini
e alıştırmak

ADJUSTMENT : English Turkish Redhouse

ad.just.mentisim
ayarlama.
kendini alıştırma.
ticaret tazminat miktarının sigortalı ve sigortacı arasında kararlaştırılması

ADMINISTER : English Turkish Redhouse

ad.min.is.terädmîn'îstır fiil yönetmek, idare etmek

ADMINISTER AN OATH : English Turkish Redhouse

yemin ettirmek, ant içirmek

ADMINISTRATION : English Turkish Redhouse

ad.min.is.tra.tionisim yönetim, idare

ADMINISTRATIVE : English Turkish Redhouse

ad.min.is.tra.tivesıfat idari, yönetimle ilgili, yönetimsel

ADMINISTRATOR : English Turkish Redhouse

ad.min.is.tra.torisim yönetici, idareci

ADMIRABLE : English Turkish Redhouse

ad.mi.ra.bleäd'mırıbıl sıfat takdire değer, beğenilecek, çok güzel

ADMIRAL : English Turkish Redhouse

ad.mi.raläd'mırıl isim amiral

ADMIRATION : English Turkish Redhouse

ad.mi.ra.tionädmırey'şın isim takdir, beğenme

ADMIRE : English Turkish Redhouse

ad.mireädmay'ır fiil takdir etmek, beğenmek; hayran olmak, hayran kalmak

ADMIRER : English Turkish Redhouse

ad.mirerisim takdir eden, beğenen; hayran

ADMIRING : English Turkish Redhouse

ad.mir.ingsıfat takdir ettiğini belirten; hayran, hayranlık gösteren

ADMISSIBLE : English Turkish Redhouse

ad.mis.si.bleädmîs'ıbıl sıfat kabul edilebilir

ADMISSION : English Turkish Redhouse

ad.mis.sionädmîş'ın isim
içeri alma; kabul; giriş.
giriş ücreti, giriş.
itiraf

ADMISSION FREE. : English Turkish Redhouse

Giriş serbest

ADMIT : English Turkish Redhouse

ad.mitädmît' fiil (admitted, admitting)
içeri almak, almak; kabul etmek: They won't admit you. Seni içeri sokmazlar.
itiraf etmek

ADMIT OF : English Turkish Redhouse

imkân vermek

ADMITTANCE : English Turkish Redhouse

ad.mit.tanceisim kabul; giriş

ADMONISH : English Turkish Redhouse

ad.mon.ishädman'îş fiil tembih etmek; kulağını çekmek

ADMONITION : English Turkish Redhouse

ad.mo.ni.tionädmınîş'ın isim tembih; kulağını çekme