English Turkish Redhouse
BUREAU : English Turkish Redhouse
u.reaubyûr'o isim (bureaus/bureaux)
büro, yazıhane, daire.
(aynalı ve alçak) şifoniyer
BUREAUCRACY : English Turkish Redhouse
u.reauc.ra.cybyûrak'rısi isim
bürokrasi, kırtasiyecilik.
devlet memurları
BUREAUCRAT : English Turkish Redhouse
u.reau.cratbyûr'ıkrät isim bürokrat, kırtasiyeci
BUREAUCRATIC : English Turkish Redhouse
u.reau.crat.icbyûrıkrät'îk sıfat bürokratik
BURETTE : English Turkish Redhouse
u.rettebyuret' isim, kimya büret
BURGER : English Turkish Redhouse
urg.erbır'gır isim, konuşma dili hamburger
BURGLAR : English Turkish Redhouse
ur.glarbır'glır isim ev/bina hırsızı
BURGLARIZE : English Turkish Redhouse
ur.glar.izebır'glırayz fiil, konuşma dili ev/bina soymak
BURGLARY : English Turkish Redhouse
ur.gla.rybır'glıri isim ev/bina soyma, hırsızlık
BURIAL : English Turkish Redhouse
ur.i.alber'iyıl isim gömme, defin
BURKINA FASO : English Turkish Redhouse
Bur.ki.na Fas.obukinı fäs'o Burkina Faso
BURKINESE : English Turkish Redhouse
Bur.ki.nesebıkîniz' isim (Burkinese) Burkina Fasolu. sıfat
Burkina Faso, Burkina Faso'ya özgü.
Burkina Fasolu
BURKINIAN : English Turkish Redhouse
Bur.ki.ni.anbıkî'niyın isim Burkina Fasolu. sıfat
Burkina Faso, Burkina Faso'ya özgü.
Burkina Fasolu
BURLAP : English Turkish Redhouse
ur.lapbır'läp isim çuval bezi
BURLY : English Turkish Redhouse
ur.lybır'li sıfat iriyarı, cüsseli
BURMA : English Turkish Redhouse
Bur.mabır'mı isim Birmanya
BURMESE : English Turkish Redhouse
Bur.mesebırmiz' isim (Burmese)
Birman; Birmanyalı.
Birmanca. sıfat
Birmanya, Birmanya'ya özgü; Birman.
Birmanyalı.
Birmanca
BURN : English Turkish Redhouse
urnbırn fiil (burned/burnt) yanmak; yakmak. isim yanık, yanık yeri
BURN DOWN : English Turkish Redhouse
yanıp kül olmak; yakıp kül etmek
BURN ONESELF OUT : English Turkish Redhouse
kendini tüketmek
BURN OUT : English Turkish Redhouse
yakıp yok etmek.
içini yakmak.
tamamen yanıp (kendi kendine) sönmek.
mahvolmak.
yanmak, bozulmak
BURN SOMEONE IN EFFIGY : English Turkish Redhouse
protesto olarak sevilmeyen birinin kuklasını yakmak veya asmak
BURN SOMEONE UP : English Turkish Redhouse
konuşma dilibirini çok kızdırmak/sinirlendirmek
BURN THE CANDLE AT BOTH ENDS : English Turkish Redhouse
fazla çalışmak
BURN THE MIDNIGHT OIL : English Turkish Redhouse
gece yarısına kadar çalışmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani