Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
ADMONITORY : English Turkish Redhouse

ad.mon.i.to.ryädman'ıtôri sıfat uyarı niteliğinde

ADO : English Turkish Redhouse

a.doıdu' isim insanı yoran hazırlıklar; koşuşmalar

ADOLESCENCE : English Turkish Redhouse

ad.o.les.cenceisim ergenlik, ergenlik çağı

ADOLESCENT : English Turkish Redhouse

ad.o.les.centädıles'ınt sıfat, isim ergen, ergenlik çağında olan (genç)

ADOPT : English Turkish Redhouse

a.doptıdapt' fiil
evlat edinmek.
edinmek, benimsemek

ADOPTED CHILD : English Turkish Redhouse

evlat edinilmiş çocuk, evlatlık

ADOPTION : English Turkish Redhouse

adop.tionisim
evlat edinme.
edinme, benimseme

ADORABLE : English Turkish Redhouse

ador.ablesıfat tapınılacak, çok güzel ve sevimli

ADORATION : English Turkish Redhouse

ad.o.ra.tionädırey'şın isim tapınma, çılgınca sevme

ADORE : English Turkish Redhouse

a.doreıdôr' fiil
tapınmak, tapmak, çılgınca sevmek.
(Allaha) tapınmak, tapmak

ADORN : English Turkish Redhouse

a.dornıdôrn' fiil süslemek, donatmak, donamak

ADORNMENT : English Turkish Redhouse

a.dorn.mentisim
süsleme.
süs

ADRIFT : English Turkish Redhouse

a.driftıdrîft' sıfat bakınız be adrift zarf bakınız be cast adrift cast something adrift

ADROIT : English Turkish Redhouse

a.droitıdroyt' sıfat usta, çok becerikli

ADSORB : English Turkish Redhouse

ad.sorbädsôrb' fiil, kimya adsorbe etmek

ADSORBENT : English Turkish Redhouse

ad.sorb.entisim, sıfat adsorban

ADSORPTION : English Turkish Redhouse

ad.sorp.tionädsôrp'şın isim, kimya adsorpsiyon

ADULT : English Turkish Redhouse

a.dultıd^lt' sıfat, isim
yetişkin.
hukuk ergin, reşit

ADULTERATE : English Turkish Redhouse

a.dul.ter.ateıd^l'tıreyt fiil içine yabancı madde katmak

ADULTERER : English Turkish Redhouse

a.dul.ter.erıd^l'tırır isim zina yapan erkek

ADULTERESS : English Turkish Redhouse

a.dul.ter.essıd^l'tırıs isim zina yapan kadın

ADULTERY : English Turkish Redhouse

a.dul.ter.yıd^l'tıri isim zina

ADV. : English Turkish Redhouse

adv.kısaltma adverb

ADVANCE : English Turkish Redhouse

ad.vanceädväns' isim
ilerleme, ileri gitme.
yaklaşım; teklif.
ticaret avans. fiil
ilerletmek; ilerlemek.
artmak; artırmak.
avans vermek.
ileriye almak.
yardım etmek.
terfi ettirmek; terfi etmek. sıfat ileri, ileride bulunan

ADVANCED : English Turkish Redhouse

ad.vancedsıfat ilerlemiş, ileri