Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
CAFFEINE : English Turkish Redhouse

caf.feinekäf'in isim kafein

CAFTAN : English Turkish Redhouse

caf.tankäf'tın, kaftan' isim kaftan

CAFÉ : English Turkish Redhouse

ca.fékäfey', kıfey' isim küçük lokanta

CAGE : English Turkish Redhouse

cagekeyc isim
kafes.
hapishane.
asansör.
(inşaatlarda) iskele. fiil kafese kapamak, hapsetmek

CAGEY : English Turkish Redhouse

ca.geykey'ci sıfat
çok dikkatli.
kurnaz, uyanık

CAJOLE : English Turkish Redhouse

ca.jolekıcol' fiil tatlı sözlerle kandırmak

CAJOLEMENT : English Turkish Redhouse

ca.jole.mentkıcol'mınt isim tatlı sözlerle kandırma

CAJOLERY : English Turkish Redhouse

ca.jol.er.ykıcol'ıri isim tatlı sözlerle kandırma

CAKE : English Turkish Redhouse

cakekeyk isim
pasta, kek, çörek.
kalıp.
küspe

CALAMITOUS : English Turkish Redhouse

ca.lam.i.toussıfat felaketli, felaket getiren, vahim, belalı

CALAMITY : English Turkish Redhouse

ca.lam.i.tykıläm'ıti isim bela, felaket, afet

CALCIFICATION : English Turkish Redhouse

cal.ci.fi.ca.tionkälsıfîkey'şın isim
kireçleşme, kireç haline gelme.
kireçlenme, kalsifikasyon

CALCIFY : English Turkish Redhouse

cal.ci.fykäl'sıfay fiil
kireç haline koymak.
kireçlenmek.
kalsiyum tuzları ile sertleştirmek, taş haline getirmek.
taş haline gelmek

CALCIUM : English Turkish Redhouse

cal.ci.umkäl'siyım isim kalsiyum

CALCULATE : English Turkish Redhouse

cal.cu.latekäl'kyıleyt fiil
hesap etmek, hesaplamak.
saymak.
ayarlamak

CALCULATION : English Turkish Redhouse

cal.cu.la.tionisim
hesaplama, hesap.
tahmin

CALCULATOR : English Turkish Redhouse

cal.cu.la.torkäl'kyıleytır isim
hesap eden kimse.
hesap makinesi.
hesap cetveli

CALENDAR : English Turkish Redhouse

cal.en.darkäl'ındır isim takvim

CALENDAR YEAR : English Turkish Redhouse

takvim yılı

CALF : English Turkish Redhouse

calfkäf, kaf isim (calves) dana, buzağı

CALF LOVE : English Turkish Redhouse

konuşma diliçocukluk aşkı

CALFSKIN : English Turkish Redhouse

calf.skinkäf'skîn isim vidala, vaketa

CALIBER : English Turkish Redhouse

cal.i.berkäl'ıbır isim
çap, kalibre.
yetenek, kabiliyet, kapasite

CALIBRE : English Turkish Redhouse

cal.i.brekäl'ıbır isim, İngiliz İngilizcesi bakınız caliber

CALICO : English Turkish Redhouse

cal.i.cokäl'îko isim (calicoes/calicos)
pamuklu bez, basma.
İngiliz İngilizcesi patiska. sıfat
patiskadan yapılmış.
benekli