Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
CHIMERICAL : English Turkish Redhouse

chi.mer.i.calkımer'îkıl, kaymer'îkıl sıfat hayali, gerçek olmayan

CHIMNEY : English Turkish Redhouse

chim.neyçîm'ni isim
baca.
lamba şişesi.
krater, yanardağ ağzı

CHIMNEY SWEEP : English Turkish Redhouse

aca temizleyicisi

CHIMPANZEE : English Turkish Redhouse

chim.pan.zeeçîmpänzi' isim şempanze

CHIN : English Turkish Redhouse

chinçîn isim çene

CHINA : English Turkish Redhouse

chi.naçay'nı isim porselen, seramik, çini

CHINA CLOSET : English Turkish Redhouse

tabak dolabı

CHINESE : English Turkish Redhouse

Chi.neseçayniz' isim (Chinese)
Çinli.
Çince. sıfat
Çin, Çin'e özgü.
Çince.
Çinli

CHINK : English Turkish Redhouse

chinkçîngk isim yarık, çatlak

CHIP : English Turkish Redhouse

chipçîp isim
yonga, çentik.
İngiliz İngilizcesi patates kızartması, cips.
bilgisayar çip, yonga. fiil yontmak, çentmek, budamak, şekil vermek

CHIPMUNK : English Turkish Redhouse

chip.munkçîp'm^ngk isim amerikasincabı

CHIRP : English Turkish Redhouse

chirpçırp fiil
cıvıldamak.
cırıldamak, cırlamak. isim
cıvıltı.
cırıltı

CHISEL : English Turkish Redhouse

chis.elçîz'ıl isim keski, kalem. fiil kalemle oymak

CHITCHAT : English Turkish Redhouse

chit.chatçît'çät isim, konuşma dili (sohbette geçen) sözler: Enough of this chitchat; we'd better get to work. Bu kadar muhabbet yeter. Artık çalışsak iyi olur. fiil sohbet etmek, muhabbet etmek, çene çalmak

CHIVALRIC : English Turkish Redhouse

chiv.al.ricşîv'ılrîk sıfat şövalye gibi, nazik, cömert, cesur

CHIVALROUS : English Turkish Redhouse

chiv.al.rousşîv'ılrıs sıfat şövalye gibi, nazik, cömert, cesur

CHIVALRY : English Turkish Redhouse

chiv.al.ryşîv'ılri isim
şövalyelik.
cömertlik.
cesaret

CHIVE : English Turkish Redhouse

chiveçayv isim frenksoğanı

CHLORINATE : English Turkish Redhouse

chlo.rin.ateklôr'ıneyt fiil klorlamak

CHLORINE : English Turkish Redhouse

chlo.rineklôr'in, klôr'în isim, kimya klor

CHLOROFORM : English Turkish Redhouse

chlo.ro.formklôr'ıfôrm isim, kimya kloroform. fiil kloroformla uyutmak

CHOCK FULL : English Turkish Redhouse

ağzına kadar dolu

CHOCOLATE : English Turkish Redhouse

choc.o.lateçôk'lît, çôk'ılît isim çikolata: a piece of chocolate candy bir çikolata. sıfat çikolatalı

CHOCOLATE CAKE : English Turkish Redhouse

çikolatalı kek

CHOICE : English Turkish Redhouse

choiceçoys isim
seçme, seçiş.
seçilen kimse veya şey: He was our choice. Bizim seçtiğimiz oydu.
seçenek, şık, alternatif; çare: You've no other choice. Başka çaren yok. Won't you give me another choice? Bana başka bir alternatif tanımaz mısınız? sıfat
çok kaliteli, ekstra, lüks (sebze, meyve, et v.b.).
iyi seçilmiş.
iğneli, kırıcı (söz)