English Turkish Redhouse
CIRCUITOUS : English Turkish Redhouse
cir.cu.i.toussırkyu'wıtıs sıfat dolaylı, dolambaçlı
CIRCUITOUSLY : English Turkish Redhouse
cir.cu.i.tous.lyzarf dolaylı olarak
CIRCUITOUSNESS : English Turkish Redhouse
cir.cu.i.tous.nessisim dolaylılık
CIRCULAR : English Turkish Redhouse
cir.cu.larsır'kyılır sıfat
dairesel, yuvarlak.
dolaylı, dolambaçlı
CIRCULAR NOTE : English Turkish Redhouse
genelge, sirküler.
bir tür kredi mektubu
CIRCULAR SAW : English Turkish Redhouse
yuvarlak testere
CIRCULATE : English Turkish Redhouse
cir.cu.latesır'kyıleyt fiil
deveran etmek, dolaşmak.
dağıtmak, elden ele geçirmek.
dolaştırmak
CIRCULATING LIBRARY : English Turkish Redhouse
dışarıya ödünç kitap veren kütüphane
CIRCULATION : English Turkish Redhouse
cir.cu.la.tionsırkyıley'şın isim
dolaşım, devir, deveran, cereyan.
kan dolaşımı.
tedavül, dolanım, sirkülasyon.
dağıtım miktarı, tiraj
CIRCUMCISE : English Turkish Redhouse
cir.cum.cisesır'kımsayz fiil sünnet etmek
CIRCUMCISION : English Turkish Redhouse
cir.cum.ci.sionsırkımsîq'ın isim sünnet
CIRCUMFERENCE : English Turkish Redhouse
cir.cum.fer.encesırk^m'fırıns isim daire çevresi; çember
CIRCUMFLEX : English Turkish Redhouse
cir.cum.flexsır'kımfleks isim, dilbilgisi inceltme işareti; uzatma işareti; düzeltme işareti, _konuşma dili_ şapka
CIRCUMNAVIGATE : English Turkish Redhouse
cir.cum.nav.i.gatesırkımnäv'ıgeyt fiil denizden etrafını dolaşmak
CIRCUMSCRIBE : English Turkish Redhouse
cir.cum.scribesırkımskrayb' fiil
daire içine almak.
sınırlamak
CIRCUMSPECT : English Turkish Redhouse
cir.cum.spectsır'kımspekt sıfat dikkatli, sakıngan, ihtiyatlı, tedbirli
CIRCUMSPECTION : English Turkish Redhouse
cir.cum.spec.tionsırkımspek'şın isim dikkat, ihtiyat
CIRCUMSTANCE : English Turkish Redhouse
cir.cum.stancesır'kımstäns isim
durum, hal, keyfiyet, koşul, şart, vaziyet.
olay, vaka
CIRCUMSTANTIAL : English Turkish Redhouse
cir.cum.stan.tialsırkımstän'şıl sıfat
durumla ilgili.
ikinci derecede önemi olan.
ayrıntılı
CIRCUMSTANTIAL EVIDENCE : English Turkish Redhouse
ikinci derecede kanıt
CIRCUMVENT : English Turkish Redhouse
cir.cum.ventsırkımvent' fiil
tekerine çomak sokmak, kösteklemek.
atlatmak, kaçınmak
CIRCUS : English Turkish Redhouse
cir.cussır'kıs isim
sirk.
İngiliz İngilizcesi meydan.
gösteri, numara
CISTERN : English Turkish Redhouse
cis.ternsîs'tırn isim sarnıç, mahzen, su deposu
CIT. : English Turkish Redhouse
cit.kısaltma «citation» cited citizen
CITADEL : English Turkish Redhouse
cit.a.delsît'ıdıl isim hisar, kale
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani