English Turkish Redhouse
CLEAN : English Turkish Redhouse
cleanklin sıfat
temiz, pak.
halis, saf, arı.
kusursuz.
engelsiz, açık.
masum, temiz ahlaklı.
yenebilir (av eti v.b.).
düzgün, biçimli. fiil temizlemek, paklamak, arıtmak; temizlenmek, paklanmak, arınmak. zarf tamamen, bütünüyle
CLEAN OUT : English Turkish Redhouse
temizlemek
CLEAN UP : English Turkish Redhouse
temizlemek
CLEANER : English Turkish Redhouse
clean.erklin'ır isim
temizlikçi.
temizleyici madde
CLEANLINESS : English Turkish Redhouse
clean.li.nessklen'lînıs isim temizlik
CLEANLY : English Turkish Redhouse
clean.lyklin'li zarf temiz bir şekilde, temizce
CLEANSE : English Turkish Redhouse
cleanseklenz fiil temizlemek
CLEANSER : English Turkish Redhouse
cleans.erisim
temizleyici madde.
sabun
CLEAR : English Turkish Redhouse
clearklîr sıfat
şeffaf, saydam; duru.
bulutsuz, açık (gök).
pürüzsüz (cilt).
kolaylıkla anlaşılan veya duyulan, net, açık: His instructions were juite clear. Verdiği talimat çok açıktı. She's got a clear voice. Net bir sesi var.
belli, aşikâr, açık, belirgin, bariz: That's a clear instance of what I was talking about. Bahsettiğim konunun açık bir örneğidir o. It's clear you've made a mistake. Hata yaptığın belli.
açık, boş: The top of his desk is never clear. Yazı masasının üstü hiç boş kalmıyor.
açık, engelsiz: With all this snow the roads won't be clear for days. Kar bu kadar çok olduğu için yollar günlerce açılmaz.
(zaman açısından) boş, dolu olmayan: This Thursday's a clear day for me. Bu perşembe benim için boş. zarf to ta
e kadar She could see clear to Büyükada. Ta Büyükada'ya kadar görebiliyordu. isim bakınız be in the clear fiil
(bir şeyi) (bir yerden) kaldırmak, uzaklaştırmak veya yok etmek: Clear the table! Sofrayı kaldır! We need to clear the area. Çevreden herkesi uzaklaştırmamız lazım. He's clearing the steps of snow. Merdivenlerdeki karları temizliyor. They cleared a space in the middle of the room. Odanın ortasında bir yer açtılar. Clear the way! Yol ver! It really clears your nostrils. Burnunun deliklerini bayağı açar.
(birinin) masumiyetini göstermek; of (birinin) (bir suçun) faili olmadığını göstermek.
izin vermek; with (birinden) (bir şey için) izin almak: Have you cleared this with him? Bunun için ondan izin aldın mı?
(bir şeyin) üstünden geçmek:
CLEAR CONSCIENCE : English Turkish Redhouse
vicdan rahatlığı
CLEAR OFF : English Turkish Redhouse
konuşma dilisıvışmak, tüymek
CLEAR OUT : English Turkish Redhouse
konuşma dili sıvışmak, tüymek.
toplayıp atmak
CLEAR THE AIR : English Turkish Redhouse
şüpheleri gidermek
CLEAR THE TABLE : English Turkish Redhouse
sofrayı kaldırmak
CLEAR THINKER : English Turkish Redhouse
mantıklı düşünen kimse
CLEAR UP : English Turkish Redhouse
çözmek, halletmek, açıklığa kavuşturmak; çözülmek.
temizlemek.
(hastalığı) gidermek; (hastalık) geçmek
CLEAR-CUT : English Turkish Redhouse
clear-cutklîr'k^t' sıfat
açık, net.
kesin. fiil (ağaçlık bir alandaki) tüm ağaç ve çalıları kesmek, (ağaçlık bir alanı) tıraşlama kesmek
CLEARANCE : English Turkish Redhouse
clear.anceklîr'ıns isim
temizleme.
açıklık yer.
gümrük muayene belgesi.
geminin limanı terketme izni
CLEARING : English Turkish Redhouse
clear.ingklîr'îng isim
temizleme işi.
açığa çıkarma.
aydınlatma.
açıklık, meydan.
takas, kliring
CLEAT : English Turkish Redhouse
cleatklit isim
denizcilikle ilgili koçboynuzu.
kıskı, kama, takoz
CLEAVAGE : English Turkish Redhouse
cleav.agekli'vîc isim
yarık.
yarılma, çatlama.
(kadının) göğüs arası
CLEAVE : English Turkish Redhouse
cleavekliv fiil (cleaved/clove/cleft, cleaved/cloven/cleft) yarmak, bölmek; yarılmak, bölünmek
CLEAVER : English Turkish Redhouse
cleav.erkli'vır isim satır, balta
CLEF : English Turkish Redhouse
clefklef isim, müzik anahtar
CLEFT : English Turkish Redhouse
cleftkleft fiil bakınız cleave isim, sıfat çatlak, yarık, ayrık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani