Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
CLINICAL : English Turkish Redhouse

clin.i.calsıfat klinikle ilgili, klinik

CLINK : English Turkish Redhouse

clinkklîngk fiil
şıngırdamak; şıngırdatmak.
(bardak, kadeh) tokuşturmak. isim
şıngırtı.
tokuşturma

CLIP : English Turkish Redhouse

clipklîp fiil (clipped, clipping)
kırkmak.
kırpmak.
uçlarını kesmek.
konuşma dili hızla gitmek.
(gazete, dergi v.b.'nden) kupür kesmek. isim
kırkma.
kırpma.
kesme.
konuşma dili hız, sürat

CLIP SOMEONE'S WINGS : English Turkish Redhouse

(ceza olarak) birinin hareket alanını sınırlamak

CLIPPER : English Turkish Redhouse

clip.perklîp'ır isim
çoğul (saç, tırnak, çim kesmek için) makas.
tekil hızlı bir yelkenli gemi

CLIPPING : English Turkish Redhouse

clip.pingklîp'îng isim
kırkma.
kırpma.
kesme.
kupür, kesik

CLIQUE : English Turkish Redhouse

clijueklik, klîk isim klik, hizip

CLITORIS : English Turkish Redhouse

cli.to.risklît'ırîs, klay'tırîs isim, anatomi klitoris, bızır

CLOAK : English Turkish Redhouse

cloakklok isim pelerin. fiil bakınız cloak something in a guise of

CLOAK SOMETHING IN A GUISE OF : English Turkish Redhouse

ir şeyi (başka bir şeyin) kisvesine büründürmek

CLOAKROOM : English Turkish Redhouse

cloak.roomisim
vestiyer.
İngiliz İngilizcesi tuvalet

CLOCK : English Turkish Redhouse

clockklak isim saat. fiil saat tutmak

CLOCKMAKER : English Turkish Redhouse

clock.makerisim saatçi

CLOCKWISE : English Turkish Redhouse

clock.wisesıfat, zarf saat yelkovanı yönünde

CLOCKWORK : English Turkish Redhouse

clock.workisim saatin makinesi

CLOD : English Turkish Redhouse

clodklad isim
toprak veya çamur parçası, kesek.
budala, sersem

CLOG : English Turkish Redhouse

clogklag fiil (clogged, clogging)
tıkamak; tıkanmak.
engel olmak, köstek vurmak; engel lemek

CLOISTER : English Turkish Redhouse

clois.terkloys'tır isim
revaklı avlu.
revak, kemeraltı.
manastır. fiil
manastıra kapatmak.
tecrit etmek, ayırmak

CLOSE : English Turkish Redhouse

closekloz fiil
kapamak, kapatmak; kapanmak.
tıkamak, doldurmak.
son vermek, bitirmek; sona ermek, bitmek

CLOSE CALL : English Turkish Redhouse

konuşma dilipaçayı zor kurtarma

CLOSE COMBAT : English Turkish Redhouse

göğüs göğüse çarpışma

CLOSE CONTEST : English Turkish Redhouse

eraberliğe yakın oyun veya yarış

CLOSE DOWN : English Turkish Redhouse

kapamak, kapatmak; kapanmak

CLOSE GAME : English Turkish Redhouse

eraberliğe yakın oyun veya yarış

CLOSE HAIRCUT : English Turkish Redhouse

kısa saç tıraşı