Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
AGGLOMERATE : English Turkish Redhouse

ag.glom.er.ateıglam'ırît isim aglomera

AGGLOMERATION : English Turkish Redhouse

ag.glom.er.a.tionıglamırey'şın isim aglomerasyon

AGGRANDIZE : English Turkish Redhouse

ag.gran.dizeıgrän'dayz fiil büyütmek

AGGRANDIZEMENT : English Turkish Redhouse

ag.gran.dize.mentıgrän'dîzmınt isim büyütme

AGGRAVATE : English Turkish Redhouse

ag.gra.vateäg'rıveyt fiil
kötüleştirmek, zorlaştırmak, ağırlaştırmak, şiddetlendirmek: Don't scratch that sore; you'll aggravate it. O yarayı kaşıma, azdırırsın. aggravate a problem bir sorunu ağırlaştırmak. aggravate the pain acıyı şiddetlendirmek.
konuşma dili kızdırmak

AGGREGATE : English Turkish Redhouse

ag.gre.gateäg'rıgît isim
toplam.
agrega

AGGRESSION : English Turkish Redhouse

ag.gres.sionıgreş'ın isim saldırganlık

AGGRESSIVE : English Turkish Redhouse

ag.gres.sivesıfat saldırgan

AGGRESSOR : English Turkish Redhouse

ag.gres.sorisim saldırgan, saldıran

AGGRIEVED : English Turkish Redhouse

ag.grievedıgrivd' sıfat incitilmiş; mağdur

AGHAST : English Turkish Redhouse

a.ghastıgäst' sıfat dehşet içinde, donakalmış

AGILE : English Turkish Redhouse

ag.ileäc'ıl sıfat çevik

AGILITY : English Turkish Redhouse

a.gil.i.tyıcîl'ıti isim çeviklik

AGILITY OF MIND : English Turkish Redhouse

zekâ kıvraklığı

AGITATE : English Turkish Redhouse

ag.i.tateäc'ıteyt fiil
çalkalamak, çalkamak; karıştırmak.
heyecanlandırmak.
ruhbilim ajite etmek.
sallamak

AGITATED : English Turkish Redhouse

ag.i.tatedsıfat
heyecanlı.
ruhbilim aqite

AGITATION : English Turkish Redhouse

ag.i.ta.tionisim
çalkalama, çalkama; aqitasyon.
heyecan.
ruhbilim ajitasyon.
sallama

AGITATOR : English Turkish Redhouse

ag.i.ta.torisim
kışkırtıcı, tahrikçi, provokatör; eylemci, kampanyacı.
ajitatör, çalkalayıcı, karıştırıcı: washing machine agitator çamaşır makinesi pervanesi/pülsatörü

AGLOW : English Turkish Redhouse

a.glowıglo' sıfat parlak

AGO : English Turkish Redhouse

a.goıgo' zarf önce, evvel: a long time ago çok zaman önce

AGONIZE : English Turkish Redhouse

ag.o.nizeäg'ınayz fiil ıstırap çekmek

AGONY : English Turkish Redhouse

ag.o.nyäg'ıni isim ıstırap

AGREE : English Turkish Redhouse

a.greeıgri' fiil
razı olmak, rıza göstermek; mutabık olmak.
hemfikir olmak.
anlaşmak, iyi geçinmek.
(bir şey) (başka bir şeye) uymak, (bir şey) (başka bir şeyi) tutmak.
uygun olmak,
e göre olmak

AGREEABLE : English Turkish Redhouse

a.gree.ablesıfat
hoş, iyi.
razı

AGREEMENT : English Turkish Redhouse

a.gree.mentisim anlaşma, sözleşme