Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

CLOTHESPIN : English Turkish Redhouse

clothes.pinisim mandal

CLOTHING : English Turkish Redhouse

cloth.ingklo'dhîng isim giyim eşyası, giysiler, elbiseler

CLOUD : English Turkish Redhouse

cloudklaud isim
bulut.
duman veya toz bulutu.
leke. fiil
bulutla kaplamak, karartmak, örtmek; bulutlanmak, kararmak.
gölgelemek.
lekelemek.
şüphe altında bırakmak

CLOUD-CAPPED : English Turkish Redhouse

cloud-cappedsıfat bulutlu, bulutlarla kaplı (dağ tepesi)

CLOUDBURST : English Turkish Redhouse

cloud.burstisim sağanak

CLOUDY : English Turkish Redhouse

cloudysıfat
bulutlu.
dalgalı (mermer).
dumanlı.
bulanık.
karanlık, açık olmayan.
şüphe altında; töhmet altında

CLOUT : English Turkish Redhouse

cloutklaut isim, konuşma dili
yumruk, tokat.
nüfuz. fiil
yumruk indirmek, tokat atmak.
beysbol (topa) hızla vurmak

CLOVE : English Turkish Redhouse

cloveklov isim karanfil (baharat)

CLOVER : English Turkish Redhouse

clo.verklo'vır isim yonca

CLOWN : English Turkish Redhouse

clownklaun isim palyaço, soytarı. fiil soytarılık etmek

CLOWNISH : English Turkish Redhouse

clown.ishsıfat soytarı gibi

CLOWNISHNESS : English Turkish Redhouse

clown.ish.nessisim soytarılık

CLUB : English Turkish Redhouse

clubkl^b isim
sopa, çomak; cop.
kulüp, dernek.
iskambil oyunları sinek, ispati. fiil (clubbed, clubbing) coplamak; sopalamak

CLUBFOOT : English Turkish Redhouse

club.footisim yumru ayak

CLUCK : English Turkish Redhouse

cluckkl^k fiil gıdaklamak. isim gıdaklama

CLUE : English Turkish Redhouse

clueklu isim ipucu, iz, anahtar

CLUMP : English Turkish Redhouse

clumpkl^mp isim yığın, küme. fiil
yığmak, kümelemek.
ağır adımlarla yürümek

CLUMSILY : English Turkish Redhouse

clum.si.lyzarf hantalca

CLUMSINESS : English Turkish Redhouse

clum.si.nessisim hantallık

CLUMSY : English Turkish Redhouse

clum.sykl^m'zi sıfat hantal, beceriksiz, sakar

CLUNG : English Turkish Redhouse

clungkl^ng fiil bakınız cling

CLUSTER : English Turkish Redhouse

clus.terkl^s'tır isim
salkım, hevenk.
tutam, demet.
küme, grup. fiil
salkım haline getirmek.
demet yapmak.
kümelenmek, bir araya toplanmak

CLUTCH : English Turkish Redhouse

clutchkl^ç isim
kavrama, sıkıca tutma.
makine kenet, ambreyaq.
otomotiv debriyaq. fiil
kavramak, yakalamak.
kapmak

CLUTCH AT STRAWS : English Turkish Redhouse

ümitsizlik içinde her çareye başvurmak

CLUTCH PEDAL : English Turkish Redhouse

otomotivdebriyaq pedalı