English Turkish Redhouse
CLUTTER : English Turkish Redhouse
clut.terkl^t'ır fiil darmadağınık etmek, yığmak, düzensizce atmak. isim dağınıklık, karışıklık
CM. : English Turkish Redhouse
cm.kısaltma centimeter
CO-OP : English Turkish Redhouse
co-opko'wap isim, konuşma dili kooperatif
CO. : English Turkish Redhouse
Co.kısaltma «company» county
COACH : English Turkish Redhouse
coachkoç isim
spor antrenör, çalıştırıcı.
özel öğretmen. fiil yetiştirmek, antrenörlük etmek, özel ders vermek
COAGULATE : English Turkish Redhouse
co.ag.u.latekowäg'yıleyt fiil pıhtılaşmak; pıhtılaştırmak
COAL : English Turkish Redhouse
coalkol isim kömür
COALESCE : English Turkish Redhouse
co.a.lescekowıles' fiil birleşmek, yekvücut olmak
COALESCENCE : English Turkish Redhouse
co.ales.cenceisim birleşme, birleşim
COALESCENT : English Turkish Redhouse
co.ales.centsıfat birleşmek üzere olan
COALITION : English Turkish Redhouse
co.a.li.tionkowılîş'ın isim koalisyon, birleşme
COARSE : English Turkish Redhouse
coarsekôrs sıfat
adi, bayağı, kaba.
kalın.
terbiyesiz.
hissiz.
işlenmemiş
COARSELY : English Turkish Redhouse
coarse.lyzarf kabaca
COARSEN : English Turkish Redhouse
coars.enkôr'sın fiil kabalaşmak; kabalaştırmak
COARSENESS : English Turkish Redhouse
coarse.nessisim
kabalık.
terbiyesizlik
COAST : English Turkish Redhouse
coastkost isim sahil, deniz kıyısı. fiil
(kayak, bisiklet) yokuş aşağı inmek veya kaymak.
denizcilikle ilgili kıyı boyunca gitmek
COAST GUARD : English Turkish Redhouse
sahil koruma
COASTAL : English Turkish Redhouse
coast.alsıfat kıyı, sahil, kıyısal
COASTLINE : English Turkish Redhouse
coast.lineisim kıyı boyu
COAT : English Turkish Redhouse
coatkot isim
palto, ceket.
kat, tabaka. fiil kaplamak; bir tabaka (boya v.b.) sürmek
COAT HANGER : English Turkish Redhouse
elbise askısı, askı
COAT OF PAINT : English Turkish Redhouse
ir kat boya
COAT RACK : English Turkish Redhouse
portmanto, askılık
COATING : English Turkish Redhouse
coat.ingisim
tabaka, kat.
paltoluk kumaş
COAX : English Turkish Redhouse
coaxkoks fiil
tatlı sözlerle kandırmak, gönlünü yapmak.
dil dökmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani